Her şeyde bir anlam aradık
Yaşamayı unuttuk belki de
Bu gece değişir her şey deyip
Avuttuk kendimizi
Kuruttuk sevgimizi
Sadece duyduk seslerini
Çığlık ...
Uyan, ey zikr-i alemin fikri,
Uyan, gözlerin de kanlanmış,
Sil kapaklarını, göreyim mavisini,
Uyan güneş doğmuş, ışığım uyanmamış.
Ne güzel kokar geçtiği...
Yürüyorum
Ölüme doğru
Omuzlarda mıyım
Yoksa yaya mı
Kalabalık mıyım
Yoksa yalnız mı
Bilmiyorum
Gözlerim buğulu
Korkudan mı
Zamandan mı
Düşü...
Kırılmasaydım büyüyemezdim.
Bazen uyuyunca değil,
Kırıldığında geçiyor.
Klasiktir, herkes küçük ve güzel sesli kuşları sever.
Kimse bahsetmez bir kuzgund...
Seviyorum seni
Çıkmadan hudutlarımdan
Dokunmaya çalışmadan arşın bir yerine
Yağmurdu, çamurdu,
Islaktı, kirliydi aldırmadan
Binbir dağınıklığı bir ucund...
Dumanların içinden geçiyorum
Beni bugün görme
Artık bu gerçek gidişimdir.
Bir çıkarcı aklımı cebimden düşürmeliyim dedim
Ağlamaklı değilim
Veda nihayet,...
Hayır, itidal
Ben bir gerçek biliyorum.
Yağmurun çamur ettiği damlardan iğne yaprakların zeminde kızardığı ormanlara
Yerden mesela göğe
Belki alnıma vuru...
Seni tanıyorum.
Bir kuyunun güneşi gören yerinden dünya
Anlamak nedir bilmeyi erteleyerek bir yandan
Uyanmıştın bana sorsalar
Bana sorsalar ele verirdim ...
Şiirin ismi "Tabela" gidilecek yol hakkında bilgi verecektir. Şiirin içinde arayacağız ve o yolculuğa çıkalım.
"yalın ayak ve yanılmaktan korkmadan
sorgula...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok