Keşke yazdıkça eksilseydi bir şeyler!
Bir su damlası misali
Döküldükçe birikmeseydi!
Kanayan, ağırlaşan izlerin yolu,
Tuz döküp ovalanan yaralara çıkmasa...
İçimden bir şey yapmak gelmiyor. Geleceğe dair sımsıkı sarıp sarmaladığım o hayallerim yağmurlar altında eriyip gidiyor artık. Belki de gitsinler istiyorum. ...
dışarıdan kolay görünür
birinin kollarından diğerinin kollarına
kimi sevdiği bilinmeyen bir kadının
beş yaşındayken annesinin
ilaçlardan baygın düşmüş ...
Yirmi dört yaşım gibi ucu belirsiz bir yokuşu tırmanıyorum şimdi. Yalnız dibine yeten cılız ışıklarıyla kimisi hepten sönmüş sokak lambaları bana eşlik ediyo...
İddia ettiğim gibi...
Anlaşılmayacak.
Anlaşılsa bile insanların farklı yerlerde duymaya alışık olduğu kelimelerim, soyuttur.
Soyut mermiler, odunlarda ...
Bu yazıyı içimden gelen bütün duygularla yazıyorum.
İnsanlar var olur ve ölürler. Devletler de öyledir. Ancak insanı öldüren her zaman bir hastalık olmuştur...
Düşüncelerimizde boğulurken yaptığımız en güzel şey ne? Ben bir cevap bulamıyorum. Çünkü ne zaman düşünmeye başlasam hep en kötüsü geliyor aklıma. Birini düş...
I)
Bir savaş var kazandığımı sandığım.
Yalnızlığıma boyun eğdiğim, zafer saydığım.
Bir çağ kapatıp yenisini açtım.
II)
Emek emek işlediğim umutsuzluğum ...
Ben içimde ukdeyle doğmuşum.
Üzerimde bir kara bulut, ne yağmur habercisi ne gölgelik. Karanlığımla geziyorum, nereye gitsem orası rutubetleniyor.
Sema di...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok