Sekiz dakikalık bir kısa film.
Böyle bir durumda ben neler sorardım diye düşündüm de, bazı şeyleri hiç öğrenmesem daha iyi sanırım.
İzlemek isteyenler...
bin sekiz yüz elli altıdan kalmış eski bir makine
bin hasara uğramış
sahibinin umurunda olmazmış yenisini alırmış kafası rahatlarmış
ahmak da ondan alas...
Göksüz yaşlar dökülür
Toprak renkli ruhuna.
Kendinden eksik kısılmalarla
Bağlar yaşamın acısını
Kaçak gözlerin.
Ellerin,
Sözlerini tutamayacak kadar us...
gri bulutlar asılı havada
şehre yalnızlık çökmüş
bu ıssız sokakları
sessiz çığlıklar bürümüş
söylemek her düşünüleni
ufak bir istek işte
hangimizi iste...
Yavaş yavaş karanlığa bırakıyordu kendini bu şehir.
Kimse bilmez, kimse duymaz
Neler oluyordu ki!
Kimler saklanıyordu bu karanlıkta?
Ayşe mi, Fatma mı, Ö...
Bir dolunay meselesi
Parmak uçlarımda süzülüp
Kalbime vasıl olan ruhi
Heybetlice cesaretliyim
Nihani duygular pervanesiyim
Gezegen son yıldızına üfleyen...
komple yanlarım olmuş alev
ne kan ne kader yaşlanmış
martılar yoldaşım olmuş sahilli yollarda
duymadın sesimi ve sokakta bir sürü kuru gürültü
masamda pa...
Artık yaşadığın her şeyin sorumluluğunu alma vaktidir çocuk. Çoğu zaman suçlamıyorum desen de iki kişi var içinde senin. Birisi küçüklüğünde yüklenen kişiliğ...
Ömür dediğin
Beyaz çarşaftan bir gece
Bir insanın kalbinden damıtılıp
Boyanmış koyu laciverde
Bir süb...
Bir beton zemin üzerine dört demir ile saplanmış, otobüs bekleyen yolcuların yağmurdan korunması için demir bir tente ile üzeri kapatılan ve en tepede, bulun...
Siyah, beyaz renksiz düşüncelerime daldım bugün,
Gece renkli elbisesiyle rüyama girdi bir kadın.
Yeni koparılmış dalından kirazları tadar gibiydim
Yolunu ...
Bu bir veda. Senden arınabilmek için, şimdi tüm samimiyetimle sana veda etmem gerekiyor. Beni üzen veda edecek olmamız değil çocuk. Beni üzen, buna mecbur ol...
Doğduğum andan beri kanatlarımı çırpıyorum. Sormadan, merak etmeden; genzimde sızı, yüzümde gezinen güneşin parmak uçları... Bugün biraz daha yukarı, yarın t...
Köhne bükeyli yangınlar
Pekişti şehrin deyişlerinde.
Değişti biçimli bozgunlar.
Oyulmuş kavuğum,
Mezarsız gömüler tıynetinde
İlerleyişin bahtını sorgula...
Güneş izdüşümü kırmızı bir lekedir yüreğim,
Bölünür iki yabancı ölüsünde.
Geçmişte çırpınan kalplerimiz
Çaresizlik ateşlerinde,
Bizsiz de olsa döner elbe...
Özüme sordum gözümdeki şüpheyi,
Ayak tırnaklarım pişmanlığım.
Sevgiler, öksürüklerden beri
Uzun yoldaki aksaklığım.
Siftinlik ben,
Her şeyin artığıyı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok