Moralı
@morali
Ölü Doktoru
Mahlasım atalarım gibi Mora'dan gelmektedir
Şiirim sade ve keskindir
Kapatıp gözlerimi
Şöyle bembeyaz bir gece
Utanmış, kızarmış sevgili
Düşlemeyi oldu hayli
Bildiğim hiç bir şeyden emin değilim artık
Bir şiir nasıl yazıl...
benden özür dilerim harcadım potansiyeli
yetmedi yine paketi kesmedi o cl'i
toparladım ön camımdan böcekleri sileli
bana teşekkür ederim hep kendin ol diy...
silme zehirli ikili ilişki,
aceleci bilmişliğin seferinde
çalımlar gibi geçerken içlerinden,
diyalog yargıladım, iltifat yargıladım,
koku yargıladım, kon...
nasıl sakladın? tek ipucu gözlerin,
açık kartların, ona rağmen gizledin,
sarıp yakmanı bile çok özledim
salıncaktayım, yani sıfır özveri,
bulutlara tuttu...
Başlamak için ne kadar beklemeliyim?
Beklemeli miyim?
Zaman algısı, güzellik algısından daha fazla iğneliyor ensemi.
Zührevi hastalıkları hak eden dünyevi...
kırmızı ışık ve ten kırışık,
beter alışık, ketum gibi şık,
çekmedi ilgini başka bi’ şık,
kafan karışık,
ki herkes gibi,
ama müdavimi çapraz dolaşır,
k...
başında dumanlar, aşınır kalp,
fersiz kumandan, yaşanır harp,
telsiz, ekmek, mikrop ve vur!
telsiz yarın, sınırsız sınır!
çöker sistem, çöker sinir,
asi...
suya neden aşık değiliz?
asıl o olmadan yapamayız,
üstelik çiçeğe bile su veriyoruz,
fakat suya çiçek vereniniz oldu mu ?
giz dolu okyanus gözlerimden içerime dolar
izler omurgama karizma katar
ve biz zehirle büyüyenler
vapurda yerimizi almış öksüz senaryolar öksüz dizeler s...
beni niye lanetledin?
ayrıca nerde kendimi çirkin yaparken işaretlerin?
oysa öyle bozmadım yemin,
yalnız bünyemi susattı dünyevi zemin,
senin eserin,
bü...
yankılı dar koridorda yalnız
dışarda teneffüs rabarbası
çıkamamak amansız
içerde yangına sebep birkaç zaman hırsızı
onun dersine giren körü körünesi, san...
birkaç yüz dün önce
nefes nefese
birbirlerinin ağzının içine kıkırdarlardı
ama yarın çarşıda karşılaşsalar
tanrı bile onları iki yabancı sanırdı
yeni doğmuş fırsatın güzel anası kriz,
ve göbek bağını farkındalık keser.
ebe olmadan kara görünmez kaptan!
pek tabii karayı görmek, bizi daha huzurlu kıl...
ısırmamışız gibi aynı kırmızıyı,
elmacık kemiğime rüzgar kabza.
ulan dikildim burnunun dibine,
önce yara, sonra tekne…
ama hala çıt yok.
ve yeterinceden...
Güzün dökülen yapraklarla
Kışın yağan karın arasında kaldım
Kendi tüylerine kıyan kanaryayım
Saçlarım demet demet çöllere dökülüyor
Dallarım çırılçıplak ...
Nefes alamamak ve dahi
Hayatta kalmak adına çırpınamamak
Bitki ölüsünün bile bedeni soğur
Ölü bir kargadan sıcak bir beden beklemek
Ölüye haksızlık deği...
Hani olur ya geçerken ıssız bir yerden
Görürsün bir gecekondu
Etrafındaki çitleri sarmıştır kahkaha çiçeği sarmaşıkları
Ve ne ironiktir
Evin babası ayya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok