Moralı
@morali
Ölü Doktoru
Mahlasım atalarım gibi Mora'dan gelmektedir
Şiirim sade ve keskindir
Bir kaplumbağa kabuğu gördüm, terk edilmiş
Yanı çatlamış, yönü çizilmiş
Çatlaklarından kırmızı gelincikler filizlenmiş
Öyle bir evren ki, bir kaplumbağa b...
Eski bir koltuk kadar kıymetsiz ve atılmak istenmeyen.
Dalından kopartılan elma kadar anlamsız ve insan gördü alnacında darağacına asılan yetmeleri.
Horo...
Kendini en çok ne zaman özgür hissettin diye sorsaydılar bana ait olan acıyı bana ait olan bir dille ifade ettiğimde derdim. Yüksekten, çok güzel bir manzara...
hep güneş gören bir evin
yağmurlu günü
dokunamamanın tarihçesi
sarılmamanın envanteri
kavuşamama ülkesinin demirbaşıydım ki ben
kast edilmeyeniyim bu se...
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
- çürüyen diş,...
anlamsız bir ayıba düğümlüyüm
bir çamur mevsiminde gömdüm de geldim ellerimi
fesleğenlerde kanıyorum oysa özlemim güle.
akşamlar diyorum
akşamlar birer ...
hıçkıra hıçkıra toprağından
harflerle göğe uzanan
bir uzun bir cümle gibi
müfredata girmeli doğumum
henüz öğrenmediğim bir dilde
seke seke gelişimi
ve...
tanrının kıyıda köşede aradığı şiir zanlısı benim,
kaburgalarım arsızca harf bağışlar hiçliğime
suskun alfabelerle
Yusuf çığlıklı kuyularda yankılanır ust...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok