Mustafa ŞEN
@mustoyevski
Onsekiz Mart/Uluslararası İlişkiler
Okur, yazar, öğrenir, öğretmeye çalışır.
Sanırsam hoşgörümüzü kaybediyoruz. Gittikçe kılıç gibi keskin cümleler kuruyor, nereye gittiğini bilmeden ucu nereye dokunur düşünmeden yargılamaya çalışıyor...
Bugün Adam Acker'in doğum günü. Adam nemli bir temmuz sabahına, kuşların cıvıltısı eşliğinde uyandıktan sonra güneşin soldurduğu ucuz, solmuş çiçekli duvar k...
Her birimiz kendi odalarımızda
Yoksul kendi karanlığında
Her şeye sahibiz
Herkes bizim uzağımızda
Tanrısal kurnazlıklar sarmış benliğimizi
Haysiyet, iyi...
bakışlarım kurşuna mevki sağlar
ellerini tanımam artık nerede görsem
bir duvarın dibi ve kolsuzum şimdi
haraplara sataşır kudretiyle gövdem
unutuşun gölg...
Tesadüf dediğin şey nedir Alfred? Rastlantı? Olasılıklara bağlı neden? Tesadüf diye bir şey yoktur, düşünerek kafanı yorma, ben sana anlatırım. Tesadüf, doğr...
gündelik bir laf olmaya meyilliydik
üzerine hiç konuşmadığımız yalnızlığımız
hava durumu bültenlerinde kendine yer edinmişti
ne zaman merkezleşsek merkeze...
...
Yalnızlığımı lekeledim renklerinle...
İyiydi böyle...
Sevişip geçerdik, sarıldık kaldık..
Öpüp geçecektim kokuna takıldım, kaldım.
Dokunup geçecekti...
Yabancı bu şehre.
Bu gözler bu ayaklar.
Yitip gittim çocukluğumun çayırlarında.
Hâlâ kavak ağaçlarının altında bir yanım.
Ayaklarımı sakındığım ısırgan o...
Efendi: Gidiyorum Rogor, kendine iyi bak.
Rogor: Nereye efendim?
Efendi: Huzura, saadete, mutluluğa... Ne diye adlandırır insanlar bilmiyorum ama ben gidiy...
Sabretmek olsun bu arayışlarım
Ne olur izin ver bu yolculuğuma
debelenmek olsun
ölüm olsun ama sen kapını açık bırakmış gibi, sen pencereme çiçek koymu...
Haindir doğruluk
İncitir beni ardı ardına ihanetler
Hainler çok gibi görünür
Bilirim ki değil aslında büsbütün bir tanecik
Haini uzaklarda arama kardeş....
Uyananlar, diyarı içlerinden geldikleri gibi şekillendiriyordu. Biri hariç çünkü kendisi bir Uyanan değildi. Svei ve İadr yüzünden var olmuştu. Kendisi gölge...
O an kıyamet kopsa eminim ikimiz de cennete giderdik.
Sanki ruhu çekilmiş, başıboş, ıssız bir sokak gibiydi. Ve onun birazcık ışık diye yakınan sessiz ferya...
Saçlarından bir rüzgar essin akşamüstü
Öyle serin yahut öyle dalgalı rüzgar...
Ya da Güneş tepedeyken bir dalga kıyıya vursun gözlerinde.
Işıl ışıl ve hat...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok