Nalan AKBULUT

Eve girince karşımda bir oda

Elinde oyuncağı olan bir çocuk merhameti

Odaya renk veren bir gülüş eşlik etti bakışına

Gün batımının gökyüzüne bıraktığı ren...

Ne uzun bir akşamdı. Oysa akreple yelkovan hep on yedisinde birer delikanlı, her ne kadar kimi zaman bize ellerinde bastonlarıyla yürüyorlarmış gibi gelse de...

Gece katran satıyor yine

sersefil bitmezliğe.

Varlığın kahrını şımartan

zaman, sessiz bir testere. 

Zaman tarlasından geçiyorum

Karanfil ve ısırgan koku...

Bugün dünyanın son günü

Uyanın!

Uyanın bre şahlar vezirler

Kraldan çok kralcılar

El uzatın ve

Gözlerinin içine bakın

İlk günü ile son günü fark etmeyen...

I

Bir ayağı zincirleriyle ülkemin, ötekinde bataklık...

Tersi çıkar şiirlerin ey güzeller güzeli,

Kavuşacak ülkem bu şehrin gözlerine

Radyolarda intiharl...

Pîrim hem yoksun hem sorarsın bütünden

Şimdi, noktadaki sıfırda, sıfır olan nokta da

Kahve perde olmuştu elde kalan tütünden

Kayboldum güzel pîrim, yuttuğ...

Gün doğuyor, düzlüğü masa örtüsünü çağrıştıran bir dağın tepesindeyiz. Tepeden aşağı iki dağ arası ter gibi akan su damlaları... Yürürken kekik ve dağ çiçekl...

anne bak, sen de buradasın

babam gibi hep aklımdasın

aklımı kaçırdım ama oralardasınız

gücümü yitirdim, duvarlarlayım

gözyaşlarımı akıtmadım, siz o...

Ayrılmalıyız dedim. Neredeyse sekiz aydır birlikteyiz ama çok sıkıldım ondan. Hem hiç anlamıyor da beni. Utanmışım, sıkılmışım neyine... Ha bu arada hakkını ...

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi...

Cehennem sıcağına kavuşuyor şehir

Ve yitiyor dünkü çocuklar

Bir grup genç kavuşuyor kafamda

Ve bir savaş başlıyor bedenimde

Düşlerimden yitiriyorum seni
...

ne zaman görsem

çocuk parklarını hüzünle izleyen

boğulan muhtelif anılar içinde

kambur bir insan

içime bir alev yeşerir

kaybolur giderim

acıların ihtim...