inceden inceye kopuyor yaşamak
mecal yok düşünmeye
bir farklı akar kanım
ne de olsa akşam yeminleriyle sulanmış
kolay çoğalıyor insanlar
ne de hevesli...
Küfre giriyorum sevgilim kimdir bizi böyle vardan yok eden?
Ortadoğu kan revan içinde
Elinde ateşiyle bir peygamber yaklaşmakta
Küfre giriyorsun sevgilim...
Sonsuz ihtimaller kataloğu içerisinden
Bugüne kadar seçtiklerimin ve
Bir anlığına dahi bakma cüreti göstermeksizin kafamı öte tarafa çevirip elimin tersiyl...
Şimdi seni kılıyorum aklımda
Günde beş vakit
Bir tebessümün teslimiyete sebep
Yokluğunun yarattığı bu his
Bir şehre düşse
Cami avlusuna bırakılır bütü...
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin itirazım var
Sımsıcak bir merhaba diyecektim
Başımı usulca dizine koyacaktım
Dört gün dört gece susaca...
kardeşlerim vardı, üstü açık büyüdüler yağmura karşı
gece yarılarından şehrin tenhasına ağdılar teker teker
Mustafa onlardan değildi, katılmamıştı araların...
Nerde duydun o çıt sesini? Tam olarak neye benziyordu, yere düşen bir şey, duvara vuran bir el değil. İncecik bir kırılma olduğu belli. Çıt. Ve sonsuz yankıs...
Bir anlamı olmak zorunda değil hayatın
Ya da tanrının bir ilk
Daha kaç çocuk büyüyüp ölecek
Kaç tane sen varsın beni hiç tanımayan
Bir tuhaflık var gökyü...
Beni teslim aldı günün tam ortasında hayalin.
İçim gitti!
Serzenişte bulundu taş ve toprak
Yağmur yağmadan ağlarsam belli ederim seni.
Güneş gölge boyunu...
Eğer yalnızlıksa seni böyle ihtişamlı eden
Gecenin rengi siyaha çalıyorsa yine
Beklenen yine bekleniyorsa dün gibi
Değişim hükmünü kaybetmiştir.
Susmuşs...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok