ben kederliyim hüzünle dolu yaşamımdan,
silahlar haykırıyorsa bahçelerde,
hayatın ucundan tutmanın ne anlamı var?
benim çiçek bahçem yok ki,
en güzel çiç...
başımızdaki gök mavi olsa ne yazar?
etrafımız kara bulutlarla çevriliyken...
ateşlere düşürdüğünde saçlarını,
ışıkları görsen yeter...
bilsen, yitikmişim...
akşam ezanları okunduğunda,
ne farkeder diyip, dalardım uykuya.
oysa günahlar biriktirmişim avcumda,
çaresiz âdemler yitirmişim dünyamda.
tutunmuşum sağl...
senin ellerindeki çiçekler,
bir saksıda büyümeyi bekliyorlar,
ve bir pencere kenarında,
kuşların gölge yaptığı yerde yaşamak...
senin ellerindeki çiçekle...
yüzün daima şen, aydınlık,
bir ağacın gölgesinde dinlenmektir.
senin ruhun, dinlemek için,
yüzün, karartılardan uzaktır.
gecenin binlerce huysuzundan,
s...
ben, cesaretsizliğimden sakındığımda,
ne çay ne çorba getirirler mezarıma.
bütün insanlar sessizliğimden korkmadan,
ben, kendimin ücrasında... bilinmeden....
insan, et parçasından ibaret saklı yüzdür.
insan bileklerini göstermeden, acıtmalıdır.
insan, suretinde kaybolmuş gizdir.
insan, ışıktır.
insan, kendi ka...
özgürce saçlarımı savurmalıydım,
hayatın akışında üzerime yapışmış is kokusundan,
yüzümden akan yaşlardan eksilmeliydim.
damarlarımdan akan kanlar nefreti...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok