Hep şey mantığındaydım: bir enstrüman çalacaksam bu, taşıyabileceğim, yanımda olabilecek, sadece bir enstrüman değil de dost olacak bir enstrüman olmalı. Kem...
Ben yoku seçtim, olmamayı...
karnım köhne, karanlık bir mağaradır
Orada alnında tek göz bir kuzgun
gözlerinde evrendeki tüm kabusları görmüş bir katranlık...
Ben size bunu okkadar açık söylemişken...
Sonsuzluk, bilmiyoruz ki, belki de
Şefkatli bir şeydir, ne bileceksiniz.
Taş karışmıştır dilime çoktan bağışlayı...
Steven yatağından kalkıp çiçeklerle dolu bahçeye indi. Çiçekleri ve bahçeleri çok severdi. Yere sakince bir örtü serdi ve aynı sakinlikte oturdu. Yanına gele...
şimdi bir şarkı dinlesem
tıpkı ses tellerimden çıkan o çığlıklar gibi
şimdi bir şarkı söylesem
kulağıma üfler mi acıların dansını
o kulağı duymayanlara s...
Çağ, sıkıntı ve garabet kokuyor. Biz, kahroluyoruz. Kahroluşumuz inanmaya sevk etse de bizleri, saf iman da nihayetinde yalancı umutları öldürüyor ve dünyanı...
Hayatımızda meydana gelen her son; bir okulun, bir dostluğun, bir binanın, bir devletin bitişi, belki de en ve mutlak son olan ölümün yalnızca birer provasıd...
Şimdi başka bir şehirde
doğan güneşle doğuyorsa gülüşlerin
ve başka bir batan güneşte
başlıyorsa düşlerin
soğuk bir rüzgârı tek başına
şayet selamlıyors...
"Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyar da insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey
Hani eski bir resme bakarken
Hani yıll...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok