Bir binanın yüksek katında yürürken yazıldı
Bu eski toprak, bu eski cevher, bu eski zemin
İnsandan önce gökyüzüydü burası
Sonra adımlarının arasından bir ...
Üstüne düşünce, düşününce,
Arşa değen beyaz, mavi kuşlar,
Bu semadaki ufak yürekli yolcular,
Yerdeki özgür kulların sever miydi koğuşunu?
Bilemem.
Do...
Pencerenden çekip gözlerimi, gölgemi düşürdüm yollara
Bir ikindi vakti, düşümde aniden:
İki yastık, birbirinin aynı
Nasıl bunca buz kesiği taşırdı bilmem
...
Ve aşk;
O kadar güzel gülüyor ki sadece gülüşü değil, gözlerinin parıltısı... Ona bakınca tüm her şey o an unutuluyor. "Eski kitapları okuyordum.
Efsaneler...
Ben, azınlığı izdihama bağlayan viran köprü
Bu şiirde aslında yerim yok
Dişlerimi sıkıyorum daima
Düşünmek alacaklı gibi kapıma dayandığında.
-
Bu eller...
Karanlığı döktüğün kuyudan yankı,
Göz pınarlarımdan sana sitem taşıyor
Sayfa sayfa kopartılıyor, incecik kalıyorum
İnce ve eksik
Eksik ve yıpranmış
Hafı...
Her şey sendin, her şey sana dönüyordu belki
Üzüm, buğday ve başaklar
Avuçlarında çürüyen tohumlar
Ne varsa öğütülüp taş rengini veriyordu tenine
Tenin, ...
Gömülürken sessizliğe usulca
Dilerim göz kırpsın bir umut ışığı,
En karanlık yarınlarda.
Ve böylesine kötüyken dünya,
Köklü bir başkaldırıdır gülümseyişi...
Bir yanım özgürlük mavisiydi
Bir yanım zehir kurşuni
Düşüyorum bulutların saçlarından
Gözyaşımla dokunuyorum her bir tene.
Öyle bir yalnızlık ki
İnsana ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok