üçü saat gecenin
bölünüyor ortadan ikiye gün
kursağımı yokluyor
erteledikçe büyüyen leke
uyumalar ağrıları dindirmiyor
dinlendirmiyor da
ayaklarımı bır...
adsız yerlerden geldim
toprağım yok
ana vatanım yok
ateşler yakıyorum parmaklarımda
sana şarkılar söylüyorum kalbimle
yürek telim gönül yakıyor
Filisti...
Annem, elindeki ipin diğer ucunu tahta beşiğin ayağına bağlamış; sarkaçlı bir saat gibi aynı ahenkle sağa, sola devirmeden Ahmet’le birlikte götürüp getiriyo...
kirpiklerime akan güneşin her damlasında
küçümen serçenin göz kapaklarıma değen her nağmesinde
gördüm gökkuşağındaki ay rengini
uzaklardan sanki bir kilis...
Bir süredir bugünün gelmesini -bir yanım hiç istemeyerek- bekliyorum. Nihayet diyebilecek kadar cesur değilim. Aslında hatrı sayılır bir zamandan beri nasıl ...
Direndim, takatim yettiğince
İnsan zayıf ve güçsüz
Allah indinde…
Ben aciz dilendim helalinden
Onu bana ver diye
Kıldan da ince oldum, ne çare!
O, böyl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok