Beyzanur Uyanık

Zaman silsilesi bizi dizdi art arda salyamızdan.

Absürtlüğün penceresinden baktıkça kadın,

Tangır tungur parçalanan zihinlerden arınmalı.

Beşiğimin salla...

Isınmış kalpten ne aldığınla ilgili öz suyun,

Yeşilimtrak sardunyalarla geçiştiriyorum bu bit pazarını.

Ve nihayet erdemli bir kepazeyim gökyüzünde.

Gö...

Belki bir babadan uzak, armağandır yüreğin kendine. Bunu neden yaptığını merak ederek yaşadım ömrümü. Kaburganı sırtlanarak heybemde taşıdım müziğinin ruhunu...

Altın kaplama gülüşümün arkasından tuttuğum bombayla bakmaya başladım sana. Şu elime tutuşturulan ateş parçası hayatın, bok çuvalı suratımın ve kinden kanlan...

Müstakbel kamburu ceketinin içinde,

Delirmek çamurlu bir yüze bürünüyor tabutunda.

Şalvarlı teyzelerin dilindeki sarı türküler,

Yozlaşıyorum şu odada, ma...

Duvarın mânası kalmadı.

Dünyanın beş vaktini yapıştırarak gözüme,

Ve irislerden şüpheler akıtarak kucağıma,

Gümüş tufanları ardında bıraktı.

Seni uğurlay...

Yararlı bir yaranın ortasından geçmişe uzanan ellerle beraber,

Felçli kalbini çarptırmak için parçaladım kendimi.

O benim gibi hissetmiyor ben ona sonsuza ...

Hasta yuvarlak bir masanın etrafına topladık gençliğimizi.

Çatlak camlardan esen meltemle yıkadık kelimelerimizi,

Ve serçe parmağımızdan bağlıyız kırmızı b...

Kekeme bir ses tonuyla kızgınım her şeye.

Kekre bir baş ağrısıyla, işte

Hıncımı basarak sofraya, hıncımı basarak yaşama,

Kavşaklarla kuşatmalıydım kendimi...

Bir gün dümdüz oturmaktan başka arzusu yok.

Yastıkta çürümeli ömrün kalanı, belki de tamamı.

Parmaklarımın ihanetine uğradım.

Beni kuş sürüleri çaldı sonb...