Şimdi bütün olanlardan sonra kendime soruyorum: Ben iyi bir çocuktum. İşler bu noktaya nasıl geldi? Bulaşmadığım kaç bela, kaç pislik kaldı? Michelangelo ya ...
peki ya sonra?
yirmibirinci yüz-yıl
şimdiki zaman dilimine muttasıl
ve arz ederken
bir vakar arsızlığı
tüm cümleler yazıldı belki
tüm şarkılar söylendi...
Acıyı damarlarına çeken ben miyim Stepan.
Gölgem mi yoksa beni sürükleyen sancılara.
Gözlerin neden kalabalık Stepan görmüyorsun ıssız perdelerden yapılmış...
i. geri dönemem
kılıç kınını kesti, kan karıştı toprağa
kaburgama külfetti kabuğum
tek hamlede kırdım
sepya bir boşluğa zincirlenen ayaklarıma
şehir yol...
Kadınlardan bahsetmek istiyorum. İnsanlığın kabullenmekte zorlandığı, bedeni özgür, ruhu özgür kadınlardan. Giydiği kıyafetten yediği yemeğe kadar hatta dinl...
Biz seninle bir sırrı paylaştık.
Bir ekmeği böler gibi,
geceyi sabaha kavuşturur gibi.
Sen o sırrı alıp
bozuk para cüzdanına koydun,
ben ise alnıma...
Çakmak olmadan ne işe yarar bir sigara
Şiirler okunur mu düşünde yoksa bir Mona Roza
Neyse bundan sonra yarı yarıya tamamım
Zaten musalla taşına yatmak iç...
hiçbir yere ait değilim ben, ne oraya ne buraya
süzülesim var uzay boşluğunda tek başıma
zaman mekan algımı yitirmek hiçbir şey yapmadan
her türlü dünyevi...
-Biriniz gelsin
Bir şeylere dışarıdan bakacağız-
I.
Şimdi biz hayatın bir yerindeyiz ya, hepimiz
Hani yetmiş kışın ardı üç torba kemik
Biliriz ya, yokta...
gökyüzü parlak ve temiz
gözlerimle on iki yıldız sayabildim
şehrin en kalabalık noktasında
üç tanesi hep yan yana duruyor
ve ben on iki yıldır
üç yıldız...
Perdelerimi açmak istemiyorum Oğuzcum Atay. Güneş'e bile kırgın kalbim. Kuşları izleyemeyecek kadar yorgun gözlerim. Anlatamamak ne zormuş Oğuzcum Atay. İnce...
Ne bakıp duruyorsun öyle? İnsan gelmeden önce bir haber verir. Belki kıçım açık! Neyse tamam, sakin olacağım. Ben şöyle aynanın karşısına otursam iyi olacak....
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok