Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Başkalarına ait hikâyelerini okuyoruz. Esasen her birimiz kendi romanımızı yaşıyoruz. İnsanlık tarihi boyunca insan kültürel olarak evrildi. Avcı-taşıyıcı ol...
Hırçın dalgalar hiddetlenirken gün batımında
Her çarpışma sesinde irkilirdim
Su kayalardan intikam alırdı
Git gel sesi huzursuz ederdi insanı
Büyük balık...
Dalgalarla sildik dertlerimizi
Denizin mavisi bahaneydi...
Aslında biz umudu seviyorduk
Gülümsemek adettendi...
Penceremin çerçevesi
Dolu dolu sendi...
'Sokağını aşındırdım yıllardır
Asfaltını, parkesini, balkonda ki lila rengi leylak çiçeğini
Kapında her sabah seni bekleyen beyaz kediyi
En çok onu kıska...
Bu farkındalığı bir zaman diliminde yaşayabilecek bir imkanım olmadı. Bunun sebebi de yaşadığım çevre, sistem, beklentiler ve hedeflerim. Hiç birisi bu farkı...
Gün sabahın ışıkları ile yeni aydınlanmıştı, sûkuta kesmişti derya. Hasan, ailesinden uzaklara, bu gurbet yerlere geçim derdine düşüp geleli hayli vakit olmu...
Kimse okumayacaksa kitap yazabilirim. Çünkü söz; gerçekleşir. Bilmek ve inanmak arasında bir zıtlık olduğundan emin miyiz?
Şimdi anladım yazmanın ne demek o...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok