Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
hiç tanımadığım bir şehirde
hiç tanımadığım adamlarla içmişim gece
sonra uykuya dalmış şehir
biz sahildeyiz
hiç tanımadığım deniz esiyor iliklerime ilikl...
Dedim ki, yaşamak...
Acının ince ince işlediği
ve şekillendirdiği bir yaşamak.
Kanayarak yürümeyi,
Düştüğü yerde kalmaya
yeğleyen bir yaşamak...
Yitire...
Zihnimin denizlerinde kayboluyorum.
Derinlere indikçe,
Dibe battığımı farkediyorum.
Sular çekilirse eğer;
Bu bitişimin başlangıcı.
Batmaya devam edersem...
Koşmaya değecek bir yol,
Uykusuz gözlerime iyi gelen bir manzara,
Ve çimlere kapanıp,
Bir söğüt ağacının altından
Gökyüzünü izlemek,
çekiyor canım.
Saç...
Son demlerini yaşıyor zaman,
Vakit gecenin koynuna kıvrılıp uyudu.
Nefes alış verişleri dinledim uzunca
Ya geriye akmalıydın
Ya da hızla ileriye koşmalıy...
Kızın ya da oğlun, ilk göz ağrın, sancın
Basmadın ki bağrına evlat olayım!
Hem yetim hem öksüz koydun sen beni.
Güneşin yaktığı kavruk toprağın,
Şarabın,...
Başımda şarkılar var
Geleceğime dair belki de…
Ya da sırf beni mırıldanıyor da
Ben sağırım…
Kim bilecek
Denizlere atıyorum sırlarımı
Birer birer…
Özgü...
Lacivert bir hırka unutmuşsun salonda
Onunla bakışıyorum hâlâ
Ve neden gittiğini düşünüyorum
Sahi ne zaman bittik biz
Bana en son sarıldığın an
Biliyor...
Uyuman gerekiyor,
Bir şarkı mırıldanabilirim kulaklarına,
Söz bitmez müzik bitmez.
Uyu ,
Uyurken eşlik ederim seni izleyenlere.
Karanlık olsun odan,
Iş...
kafeslerin ardında ki müzikler olmasa da,
notaların düştüğü
defter olmalı insan..
damarların da mavi çiçeklerin izleri...öz/__
Bir kum tanesi düştü,
İşte bir tane daha.
Direndi bir sonraki.
Kum saati döndü.
Kum saati durdu.
Ne oldu bu kum tanesine?
Düşmedi, durdu.
Beklem...
Suskunluk orucu tutmaya niyet etmişçesine
Seslice sarf ettiğim kelimelerimi azlettim, onları sesimin boyunduruğu altına almayı reddettim
Sesimi kıstım, dud...
*Essen’den Dortmund’a geçerken. Trende. Saat 17.00 civarı. Karşımdaki koltuk boştu. Şekiller koltuktan kalkıp ruhuma dokundu. Nedense yeni ayrılmış bir kadın...
Ömrümün yarısı tükendi
Gerçi hiç
Büyümek de istemedim
Erkenden yitip gittiler
Yolu yürüdüklerim
Bi çırpıda yalnızım
Bi deniz kenarında
Nedensizce çü...
İşte insanız,
Cenazeler, molası oluyor kanıksanmış hayatların,
Nefret edilen kimseler bile seviliyor o günlerde.
Kızmıyorum. Kızamıyorum size.
İşte insan...
Benim Tanem'in ruhu geceleri aslını bulur
Yumruktan irice, keskin mavi bir kuş olur
Öyle bir mavi, en yakışıklısından en hatunundan
Ne benden haberi va...
Yine deryâlara bakacağım kıyıdan
Bir kadırga, üstünde tuğra, gümüşten lenger
Kıyıda bekleyip el sallayanlar mı? Baş çevir keyfekeder.
Biliyorum yine yanaş...
Sevince başkayım
Başka bir kişiyim
Başka bir cümledeyim.
Elalem ne der düşünmem
Hâr bir ateşte kavrulur
Rüzgarda savrulurum.
İyilik bulurum günle...
bugün de gün batımını seyrettim
ama bu kez kendim için, ilk defa
inayeti tanımaya gayrettim
olsun diye bana kalan son vefa
tanıdım hınçla büyüyen ormanı
...
Ne bu kargaşa kafamdaki?
Sürekli dağıtır dikkatimi.
Bazen bir olay dağlar kalbimi,
Bazen bir insan bozar dengemi.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok