Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bu bahçe diyorum
Kendi haline bırakılmış
Sulanmamış ve bakılmamış
Bu sebeptendir ki
Çiçeklerin cenaze evinde
Yabani otlar bayram yapmış
Sevdiklerinizi ...
her çocuk saat 3'te, 3'te 1 tanrıdır
ay'ın doğurganlığı
asfaltların her deminde sarsılır
öyle ki
(ve öylesine)
mıcırlar lime lime
aynalığa soy...
bu tarz perşembeler kontrolsüzdür benim için. dünya daha karanlık gelir, yakamoz kaybolmuştur. ki böyle olunca hem carettalar hem de ben yolumuzu bulamayız. ...
Siyah fon perdelerden geçmeye çalışan ışığın yetersiz çabalarına yenik düşmüş loş bir odada iç çekerken buldum kendimi. Umutlarıma rağmen , bitmeyen tükmeyen...
Komik bir yaşamdı bendeki. Aşkın kucağında yaşlanmış kırışıklık gibi trajediden çok komedyanın dünyasına yelken açmış dinozor gibi hissediyordum kendimi.
E...
gözyaşlarım büyütüyor saçlarımı,
belirgin ıslaklık.
geçmiş zamanların gürültüsü.
yaralıyor beni yazamamanın ağırlığı,
yaşamanın ağrısı.
dönüp geldiğim s...
Bugün taşındım. Her bir parçamı toplayıp yeni bir eve koydum. Bu ev çok da yeni sayılmaz benim için. Eskiden yaşadığım eve seneler sonra döndüm. Ama bu ev iç...
yaşamayı öylece kucakladık,
durgun bir zamandı
bir mevsimdi, eylüldü
bir pencereydi açılan
sessizliğin perdesinde bir düştü.
öyle ki zaman histir
ani b...
Bir amaca ihtiyaç duyar.
Bu çok doğaldır. Çaba, amaç gibi soyut kavramlar üzerinden anlatıldığında çok anlaşılır gelmeyebilir ancak günlük hayattan bir örne...
Gözlerinin içinde gözlerimi gördüm
Bir sigaranın cinayetinin ortasında
Narin narin çektiğin zehri
Dudaklarından alıp ciğerime çektim
Bir put gibi taptım ...
İnsan kendini ne zaman bulur, ne zaman kaybeder? Kaç defa yaşanabilir bu döngü? Puslu kentlere uzaktan bakınca; üstelik göz gözü görmeyen dumanların ortasınd...
Vişne ağaçları ah bir de erikler
Sandık sandık üzüm salkımları sevgilim
Kolyeler, bilezikler, yüzükler
Hepsi vardı aşkımızda
Cennet bizimleydi
Sarılışım...
Odaya yayılırken sigaranın dumanı,
Buğulanmaya başlamıştı bile zihin.
Dışarıdaki kurşunî soğukluğun önündeki tek engel olan kapalı bir pencere gibi.
Hâlbu...
Sanki sadece şiir değil gibi. Sadece hikaye anlatımı da değil. Bu nasıl bir şiir, bu ne güzel bir okuyuş ki bizi eski bir handa ya da ıssız bir yolda olduğum...
Gerçekler her yerdeydi
Uçarken aşağı bakamayan kuşlarda
Yüzümüzü donduran rüzgarda
Ağaçlar ve öfkeli yapraklarında
Soluduğumuz havada
Bitkin ve çaresiz ...
“Çocuk Edebiyatı Nedir?” serisinin üçüncü yazısında çocuk sosyolojisini inceleyeceğiz.
Geleneksel sosyolojide çocuklara ve çocukluğa gösterilen ilgi sınırlı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok