Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
alsam da bir güzel çerçeveme saklasam,
yaşadığım en mutlu anlarımı.
bakar bakar dururum, üzerine hatırlarım.
yıllar geçse bile,
o yalnızca
o an'dadır..
Bir süredir, uzun bir süredir roman yazamıyorum.
Oysa geçtiğimiz yıllarda yazarak hayatıma devam edebildiğimi haykırırdım içimden, kimse duymasa da ben duy...
Odaya yarım ay sızıyor,
Aklıma yarım kalan hikayeler, anılar, insanlar.
Tekrar yazılacakmış gibi kaderi
Tekrar edilen şanslar veriyor insan
Bazen kendin...
Uyuyamıyorum...
Bir anda bir mucize olsun,
Birden aklına geleyim diye bekliyorum...
Yine eskisi gibi geceyi gün,
Dünü ise bugün edelim istiyorum...
Yine...
Habitatını bulamamak;
Haritasız dolaşmak bir şehirde anonim,
Yolunu bilmeden yürümek, yürümek için.
Çıkmaz sokaklardan dönmek,
Hiç bilmediğin insanlara s...
Hayatının iplerini bu kadar eline aldığın olmuş muydu hiç Vera? Hiç bu kadar her şeyin senin olmuş muydu? Hiç bu kadar sen, her şeyin olmuş muydun Vera?
Yet...
Bazen unutmaktan değil,
Hatırlamaktan, korkar insan.
Sevilen, unutur gider,
Seven, sevdiğine bin pişman.
29.10.2024
Yine aynı çukura düşüyorum.
Nasıl oluyor bilmem.
Kalkıyorum üstüm başım toz,
Silkeliyorum.
Ben yürüyorum çukur yürüyor.
Ben büyüyorum çukur büyüyor.
Yü...
Yetti
Öyle bir yetti ki
Sorulan bir soruydu ve
Binlerce cevap birikti
Hepsi aslında aynı şeyi söyledi
Ceplerimde bir harita ve bir saat, işaretli
Duy...
"düş büyük kötülük
düş kurmaksa gereksizdir"
diye yazmış Mayakovski
özgür olabilenler için doğru belki
ve herşeyi doğrudan yaşayabilenler için
ama...
Rahatlık neydi anlayabiliyorum. Sevgiyi ve sevmeyi de. Akabinde sevilmeyi hatta en öncesinde, hepsinin başında. Çünkü busun ve bana hissettirdiğin onca şeyde...
Ruhumu cüzzam gibi kemiren hisler taşıyorum içimde. Okşanmayan saç telleri taşıyorum saçlarımda; tutulmamış eller, akıtılmamış gözyaşları, yalandan gülümseyi...
ve kavuruyor beni çoktan unuttuğum bir özlem,
o sessiz, vakur ruhlar âlemine götüren,
şimdi artık belirsiz seslerle çınlıyor
fısıldadığım şarkım, rüzgârla...
özledim demeye dil varsa
bu kadar kavga edilir miydi ki?
bu karanlık elimizin kiri
yaşananlar ağır da gelse
bazen yok sayılsa, bazen de unutulsa
ne de o...
getiriyorsunuz beraberinizde mutlu günlerin görünümlerini,
ve kimi sevgili gölgeler yükseliyor;
eski, yarı unutulmuş bir efsane gibi
ilk aşk ve ilk dostlu...
Bugün de aklıma takılan sorulardan biri şu
Acaba gene dibe batacak mıyım?
Bunu bana sordurtan eski arkadaşlıklar ve şu anki dostluklarımı hatırlamam. Burda...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok