hışırdayan yapraklar ezilir
ayaklarımın altında.
ezilmemiş bir ben—
(ama kırıklar içimde, dallarım)
toplanmış kırıklar toplanmış, yol oluyor eve:...
Yine gecenin bir yarısı, saatler 03:07 gösteriyor. Güzel geçen bir günün ardından yine belirsiz ve nedensiz şekilde gelen duygu patlamasıyla boğuşuyorum. Kul...
Yanar içim;
Şu sığındığım iki üç dizeler var işte
İçinde seni bulduğum kelimeler
Üç beş sözcük tesellisi,
o da iflah etmez artık gerçi
Soğuk şehrin ıss...
Canım benim, can yoldaşım.
Yaprak döküyorum, sonbahar gibi ama korkuyorum yeniden açmamaktan.Yaparız dimi? açarız.Güleriz, koşarız, yaşarız, iz bırakırız.Y...
Soğuk bir iple kendini asmış sinek
Not bırakmış arkasında
Her önemli sinek gibi
Notu açıp bakmışlar
Kafamı ben içindekileri diğerleri kopardılar yazı...
Güne dolduk tekrardan ümitle
Kulağa deyen gelecek taneleri ile
Salındık polenler gibi sevgiler diyarına
Kapadık gözleri sözlere deyen seslerle
Kimi za...
Bir olay karşısında, haksız olduğunuzu düşündüğünüz bir olay karşısında ve o olayın neticesinde içinde bulunduğunuz durumdan nasıl çıkıyor ya da kaçıyorsunuz...
Bugün dünyaya gelişimin 33'üncü yılındayım sanki asırlar dökülmüş üzerime
Uhud dağı'nı terk etmişliğin ağırlığı var yüreğimde
Kudüs'ün yorgunluğu gözlerini...
Anathema-Flying
Ağlamaya ihtiyacım var. Sonsuza kadar gözyaşı döksem de bitmeyecek bir hüznün, kapanmayacak bir boşluğun ağırlığını taşıyan bedenimin kendin...
Herkes karşısındakini kendisi gibi zannediyor. İyi niyetli insanlar, o da öyledir deyip yanılıyor. Kötü niyetli insanlar, o kötü kesin bir şey olacak diye dü...
Kendi ayak izimle "aşındırdığım" o yolları asla değiştirmedim. Hep aynı merdivenleri çıktım, aynı ağaçları gördüm, aynı insanlarla selamlaştım ve hep aynı ha...
Denizin dövdüğü taşlara benzer
Yüzümün aldığı haller
Evire çevire kapatıyor tokatı suratıma
Aklımın içi, aklımın içindekiler
Yaşasın öldüm,
Öldüm fakat neden hala sıcak
Bıçak sırtı hislerim
Yaşarken alamadığım dualar
Şimdi rahatlatmıyor ruhumu
Bu şiiri tamamlayamadım. Böyle...
Manidar bir zamanlaması vardı,
Ekim’in son gecesi,
Son saatleriydi.
Hatta biraz daha şiirsel bir hava katacak olursam:
Bir perşembe gecesi,
Saat on biri...
Hep bir başkası olduğumu iddia ettin
Polise de gülümseyerek
Bazen bir yemin bazen kınla
Kesiklerle üstelik
Gösterecek bir yaran yoktu daha
İnkarda ustal...
Kirli hisler, utangaç duygular...
Yüzüm kızarır düşündükçe seni.
Sanki Orta Çağ'dan kopmuş bir sevgi gibi.
Yasak, tatlı, imkansız biraz da.
Hüzün çıksın ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok