Mezar taşlarına kazımak varmış seni
Biri yarım kalmış, biri yıkılmış, biri rüyasında irkilmiş
Bir rüzgar bekledim alsın götürsün diye beni
Bir rüzgar aldı...
Bir günah işledim hala peşimden gelir
Kaçarım birkaç insan ömrü
Bulurum el değmemiş bir mahal
Kendimi alınca karşıma
Günahım saç tellerimi eskitir
Kırık...
Bu yağmuru hiç unutmayacağım
Bir yangına düştüm, bir küle düştüm
ölümün ve yaşamın renklerinde dolandım
Bir var ve bir yok eskitti avuçlarımı
Nice denizl...
Kahır az önceki topraklara ait
Sırası gelince her nehir elbet akacak
Kendini paralayanın mezarı ağacın gölgesindedir
Ayrıca bura Beytüllahim değil
Burada...
Sokaklarda çığlıklar yankılanıyor
Dönüyor mahzunca yüreği demirden balerin
Eski ve puslu bir rüyayı hatırlıyorum
Avuçlarımda solmuş bir tenin kokusu
Bir ...
Ölüm ülkelerinde bir bahar günü
Yaşlanmış çiçeklerin kokusu ile çırpındı dallar
Kayboluşumun iç sesi fısıldadı bir yandan
Bir yandan bir çocuğun yumuşacık...
Nasıl bir gece bu?
Bu kadar uzakken özgürlük
Balkonlara gökyüzü sığıyorken
Benim adım ne olmalı,
Hala yaşayabiliyorken
Yaşayabiliyorum diye hem de
Aza ...
Bu vakitler hiç gelmiyor artık
Akrebin azizliği bu karanlık
Olanlar için çok geç
Olacaklara da meyilsizim
Ellerin silah olsun
Ya da gözlerine al beni he...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok