Artık soğuk esen rüzgarları tenimde iyiden iyiye hissetmeye başlamıştım. Ağaçların yaprakları hiç de narin olmayan rüzgara karşı teslim oluyor, doğa yaklaşan...
Sorular boyuyorum geceye
gün ışığı silkelenmiş aklım
gelip göçen resimcikler arasında
yıldız tutulmasıyla
sararmış yaprakların ortasında
nazik kelimeler...
aklını başına topla, ariadne!
küçük kulakların var, benim kulaklarım var sende:
bir akıllıca söz sok onların içine! --
kişi kendini sevecekse, kendinden n...
Memleketin en güvensiz yerindeyim. Her an ölüm korkusu, sanki azrail fırsat kolluyor. Çok yakınımda hissediyorum.
Etrafımda arkadaşlarım var ama yine de bu ...
Çektim elimi gökten
Çığlık çığlığa fuhuş çetesi
Eteği sallana dursun zillerin.
Tekrar uzattım göklere elimi,
Bulamadım yüzünü…
Rengimi kaybettim!
Uçuru...
Sonsuz kez nostaljilendik biz orada.
Adımız başka yüzlere denk geldi,
Çoktan yırtıldı güldüğümüz fotoğraflar,
Bırakıp gittiğimiz bile, gitti oralardan.
...
Bir gün bir dizinin mahzun bir sahnesinde çalarken duyduğum yüreğin bir parçasını andıran güzel bir şarkı kendileri.
Uyarı: Okuyacağınız öyküde tetikleyici unsurlar bulunabilir.
Şerafettin Efendi, 1997 yılı ekim ayının son pazar günü sabah namazını kıldıktan sonra terasınd...
Yanlış limanlara attık demirleri. Sonunda alıp ardımıza rüzgârı yelken açtık yalnızlığın derin sularına. Değmeden gözüne kimsenin, silik bir kara kalem yazıs...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok