Dövülüyor kapılarım, bedenim küçücük ortasında yatağın
Ağızlara alınmış fenerler, gölgeli bakışlar dimdik
Karşısında kambur babamın.
Işıksız ağızlarda onl...
2. Dünya Savaşı'nın ortasında çatışmaların yoğunlaşmasıyla Amerikan ordusunda bazı kırılmalar meydana gelmiş ve askerlerin çoğu yaşadıkları zihinsel çöküşler...
"Kendini aç bırakıyor. Kendini öldürüyor, çocuklarından yemek almış olmamak için. İlk evlendiğimizde birbirimize söz vermiştik, atalarımız gibi yağmur için d...
"Hanımefendi,
Bana verdiğiniz sizi görme arzusu, adeta müsaadesi, öyle büyük ki ama mektup elime geçtiği anda siz gitmiş oluyorsunuz! Bütün dileklerim, önüm...
Mehpare Hanım,
Gönderdiğiniz defter ve üzerine iliştirdiğiniz notunuz bu sabah elime geçti. Ne kıymetli bir not ve ne ağır bir hediye bana bu verdikleriniz....
Mehpare Hanım;
Bana bir cevap yazdınız mı bilmiyorum ancak sizden bir satır bile ulaşmadı elime. Oysa size en son mektup gönderişimin üzerinden günler geçti...
Mehpare Hanım,
Nasılsınız? Ben mektuplarımı okuduğunuz gibiyim. En son yazdığım mektupta insan her şeyi en önce kendisine anlatabilmeli demiştim fakat şu gü...
Yürüyordum. Birbiri ardına sıraladığım adımlarımın ağırlığını hissetmeden ayaklarım boşlukta süzülüyormuş gibi ilerliyordum caddelerde. Kalabalıkların arasın...
Dur, güneş batarken o kızıllıkta!
Sana tüm mahlukat ederken gıpta
O garip çehrede, mahzun dudakta
Buruk tebessümün gamzesinde kal.
Kal, vedanın ıslak bir...
Dildâra muhabbetleri yalnızca hevâdır,
Zirâ bütün âşıkların ukbâsı fenâdır.
Ukbâsını mahbûbuna meccânen adarsa
Tek çaresidir sadece üç metreli...
Mazi utanıp sustuğumuz günlere sinmiş
Öldürdüğümüz onca vakit sanki itilmiş
Hiç doğmamış akşamların eksildiği yardan
Artık bana muhbir bu gönül belki de h...
Bir oğlan var bizim burada, gariptir
Kendi garip, tebessümü buruktur
Kaşı çatık, alnı kırış kırıştır
Dosta gelir, düşmana hiç gelemez
Alır yevmiyeden gün...
Şiir yazıp şan katmışsın şanıma,
Şiirin de iyi olmuş dinime!
Ne paşalar geldiler de yanıma
Bir gün olsun biri hatır sormadı
Ağa sandım bunlar ağa değilmi...
Bir beğin daha yazısı düğümlü
Evi yokuş, yolu biraz eğimli
Göçtü gitti otuz sekiz doğumlu
Kendi gitti adı baki kalır mı?
Bir fotoğraf, alta ismi yazıldı
...
Hayatın kollarına düştüm hevâyla
Yaşım yirmi, saçımın bir telinde ak
Kendimi Mecnun sandım, yârimi Leyla
Şu delisi olduğum gülizâra bak
Kiminin yeli old...
Yıllarım kuruntu, günlerim hazal
Benim kara bahtım akı tutmaz mı?
Eynime bu derdi dolayan güzel
Gayri çektirdiğin bana yetmez mi?
Kim demiş aşığın gurur...
Bu son sektesi gündüzlüğümün
Ruhumu usulca sarar tuzaklar
Muhbiriymiş gibi yalnızlığımın
Karanlık, kimsesiz, derin sokaklar
Sivrilip göğsüme batar nefesi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok