Çaresizlik
Umutların yok oluşu gibi bir geceydi
Sancılı
Ve acı
Bir kıştı sanki
Hırçın ve sürekli
Bitmeyen
Uzun..
Acıtan tenini, sesini, nefesini
...
Elleri ve dizleri toprakla bütüken
Tozların buğusuyla dudaklarından
Taşlarda çınlayan bir şarkı sızar
Bir rüyanın çığlığıdır bu
Taşlar, mezar taşları...
...
Gecenin ısrarlı özleyişleri
Sağanak sağanak akıyor gözlerimden
Vazgeçtikçe de yaralanıyor ruh
Bütün denklemler bensizliğe çıkıyor
Geçmişi yaşanmamış ...
Renklerimi arıyorum vızır vızır.
Nerdeler?
Kaçtılar mı?
Alındılar mı?
Bulmam lazım
Renklerim yoksa, ben de yokum.
Her biri ayrı bir mânâydı benim için
...
Bu kurmacanın çok düşünülmeden yazılmış savruk bir karakteriyim, biliyor. Belki beni reddediyor fakat biliyor. Kabullenmek yenilgidir, en azından o öyle sanı...
ağacına küskün kuru dal
toprağa karışamaz
sayfası yırtılmış ayeta
tanrı buyruğunu haykıramaz
sıkıcı bir oyun bu
ne oyuncusu belli
ne seyircisi
sahnesi...
ben düzeltmeye çalışıyorum
soğuk bir tarafta
keskinlik yalıyı sıyırır gibi
kaya gibi yerlerine dokunmaya çalışıyorum
sebebini bilemediğim bir iştiyak bu
...
75. Cannes Film Festivali’nde adından söz ettiren ve festivalden Fibresci Ödülü ile dönen Leyla’nın Kardeşleri, festivalin ana yarışmasına seçilerek aslında ...
Kendinde ve çevrende senden bağımsız gelişen her olayda hakimiyet kurma isteği insanı işin içinden çıkamadığı noktaya getiriyor. Gidişatı belirleyemediğin ye...
Sokak köpeği gibi bir hayat;
Evim var şükür ama
Yuva gibi gelmiyor
Heyhat!
Zararına kârına bir kumar gibi hayat;
Taze yeşillikler,
Az da yavan ekmek
...
Cihan Mürtezaoğlu şarkısında, "Bir unutsam derdimi birden ne kalır ki geriye benden?" diyor.
Öyle doğru ki, bizi biz yapan hikâyemiz aslında dertlerimizdir...
ölü insanlar görüyorum etrafımda
parça parça kemikler
dağılmış hayatlar
geçip giden günlerini son kez
izliyorlar
zebaniler dirt bir yanımda
cehen...
Cennetin olmadığını hayal et
Denersen göreceksin ki kolay
Altımızda cehennem yok
Üstümüzde yalnızca gökyüzü
Hayal et tüm insanların
Sadece bugün için ya...
Gidiyor bir kadın umutsuzca kaç adım kadı sonsuzluğa, kaç gülüş kaldı yüreğinde. Sığdıramadı onu kimse hiç bir yere, o ise avuç kadar yüreğine tüm gülüşleri ...
"şöhretten bunalmış dilleri yazma
kendi bahçendeki gülleri yazma
haksız yere genç öldüren elleri yazma
doğuda doktorsuz ölen kulları da
yaz yaz gazeteci ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok