Kimim ben? Daha ne kadar yolum var?
Şehri boş ver mümkün mü acaba terk etmek dünyayı?
Üşüyorum, bu güneş niye ısıtmaz beni?
Diye sorular soruyordum kendim...
Bir hikaye duyuyorum,
Geleceği anlatmakta olan,
Oysa bir gelecek nedir ki,
Var mıdır hiç olmadığını düşünen?
Hikaye şöyle diyor:
Biraz yürüyoruz, bir ay...
Yabancıyım ben bu sıcak mevsimlere,
Boğazıma kadar hem de. O denli yabancıyım!
Gitmem gerekti İstanbul bakma öyle,
Gitmeliydim senden, mevsimlerinden.
Ya...
Hey siz aptal insanlar!
Diye bağırsam tüm dünyaya,
Kaç bin kişi, dönüp bakar arkasına,
Hangi insan alınır bu söze?
Elbette vardır her kırdığınız kalp içi...
Sana bir zaman makinesi versem,
Gider misin geçmişe?
Kırar mısın kelebeğin kanatlarını?
Ve yine aynı sen ürkmez misin gelecekten?
Bir şiirin bir virgülün...
Zorla, güçlükle yıkılmış bir ev,
Dönmüş harabeye yılların anısı ile birlikte,
Doluşmuş duvarı yıkık, altı çökük yerlerine su,
Ağlamakta olan bir kadının r...
Bir şeytan oldum ben; iyiliği arayan,
Bir karanlık oldum ben; aydınlığı doğuran,
Bir ayna, bir gökyüzü, bir okyanus;
Bir ben olamadım ben, bir beni bulama...
Bir fotoğraf, benden geriye kalacak,
Gülüşlerimi unutacak bu aptallar,
Zaten saysan kaç kere güldüm ki,
Olsun güldürdüklerim var
Bir çocuk kalacak benden...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok