Seni düşünüyorum, düşünmeyi düşünüyorum. ''Makarnaya iki bardak su yeter mi'' diyorum. Hep bir şeyleri yapabilmek arzusu ile yanıyorum. Çalıyorum, çiziyorum,...
Sana beş kere baştan başladım
Beş kere dirildi aşk buğulu yüzünde
Bir dağ başı yorgunluğu gibiydi ilki
Kardelenler gibi, karla örtüldükçe daha çok fışkırd...
Tövbe
Acıyor canım yaşamaktan
Görmüyor gözüm gündüz güzellerini
Duymuyorum feryatmış figanmış
Uyanamıyorum.
Yürüyorum evvelin yollarında
İstanbul bu İs...
Kadın mucit yok diyenlerin aksine günlük hayatta normal akışın parçası olmuş birçok icat, kadının müthiş zekasının süzgecinden çıkmıştır. Gelin şimdi onlara ...
Dövüşelim
Döndüren kim diye sormadan değirmen taşını
Un sessiz değil artık
Dövüşelim
Hepsi birer buğday gibi savaş tarlalarına
Dağlara dökülen çiçekler ...
Bir bank. Kış ayazı. Gecenin belirginliğini dizlerimin kırılganlaşmasından anlıyorum. Zaman, iki duvarın, iki duygunun, iki telaşlı haberin arasında sıkışıp ...
Norveçli ünlü ressam Edvard Munch’un, kaygının evrensel bir simgesi olan eseri “Çığlık” (Skrik) hakkında yeni bir keşif yapıldı. Tablonun sol üst köşesinde y...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok