Kenan Birkan

gri soluk günler ve yaşamın içindeki renkli eller.

sessiz kelebekler ve seslerin en güzel tınısını veren kırmızı güller.

ama benim her şeyim.

her şeyim iş...

Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine yüzüme.

KAŞINTI

Kaşınmak. Üzerimde bu kadar güçlü etkisi olan başka bir kelime yok. Parmak izlerim silinene, tırnaklarım yüzümü yaralayana kadar giden bu hastalıklı...

Nasıl yar diyeyim ben böyle yara

Mecnun edip çöle saldıktan sonra

Alemin bağına bülbüller konar

Nidem benim gülüm solduktan sonra

Fevkalade bir aidiyetsizlik. Sanki on dokuz yıldır ben değilim bu dünyada yaşayan. 

Her şey yabancı ve uzak ve soğuk. En içten hissedemiyorum en bi’ güzel d...

Zaman tükenmek bilmiyor,

Bir sigara yakıyorum, yaşama bir adım daha veda ediyorum

Duvarda duran eskimiş resme bakıyorum

yıllar parlaklığını acımadan söküp...

Ben meçhul bir deli

Sesim kalabalığa karıştı

Bir süre izini kaybettim

Dün kırmızı bir lâle açmış yağmur sonrası

Geriye beyaza sarılmış en buruk kalp

Geç...

Susmak duvarlardan kalın

Susmak bıçaktan keskin

Bir zamanında akşamın

Sustuklarımı anlayacak kalbin

Neden aramıyorsun diye tekrarlanan bir an’ın meşum bir sabahında telefon suratıma kapandıktan sonra yaşadığım o hisle başlayan tüm olan bitenler… Bu sefer be...

...

Ne düşünür, ne anlatırsın

Şuan düşünecek çok derdin var

Heyecanın seni alır götürür

Sen uykunun en tatlı yerinde

Bilmezsin nereye gittiğini

Kaçırdı...

Ben affediyorum seni,

Yeterki Tanrı merhamet etsin sana.

Kırılmış gururum, tarifsiz öfkem,

Gitmişse eğer Tanrı'nın zoruna,

Kimsesizliğim ve belirsiz hatı...

O gün soluk yeşil taş duvara bunca yıl gözümün gördüğü karanlıkların siyahının, görmediği ışıkların parlaklığının hesabını sordum. Karşımda eğilip bükülmeden...

Ölürsem ki şayet her aldığım nefes öldürüyor, beni bağışla. Yarım bıraktıklarımdan, her yerden kaçıp sana varamayışımdan, sarılamayışımdan ya da eksik kalan ...