Hüzündiz
@huzundizcicegi
kulbu kırık çaydanlık, birkaç fotoğraf karesi
Bir mezarlığın sükunetine sadık kalıyorum
Önümde uçsuz bucaksız bir uçurum
Arkamda karanlığa gizlenen bir yol var
Ben nerde olmalıyım şimdi?
Bir çocuğu...
Yalnızlık içimde bir yığın oluşturuyor
Günlerden bir gündür işte kalemi almış bulundum elime
İlkel heveslerimin yitimi ve köprülerin ardından akan kara su...
Kin eksiliyor kılıcımın kınından
Oysa sirenler çalardı hep
Acıttığın yerlerimde
Karanlık tünellerle siyahlara oyduğun kalbimde
Çıt oynamıyor
Ortalıkta ...
Öznel bir kayıptı benimkisi,
Sense heveslerini kum saatine ayarlamış çocuk,
Ruhunu bir pazar kahvaltısına adamış
Kalbini salınan çamaşır tellerine asmış ...
Ruhların denizi vurmuş kıyıya
Bir telaşlı kasaba haberinin ışığında
Haberini aldım penceremin kıyısında ,
Açık kalan perdemin ardında.
Akça pakça bir y...
Gönlümün istediği gibi bir şeyler olmadı ve elbette ki kalbim kırıldı.
Ağlamanın şerefli yanına sindim.
Bir başka şehir, bir sevgili ver bana Rabbim.
Dedi...
Neden diye soru sordu
Hiç muhattabı olmadığım günahın cezasını ben çekiyorum
Alın gökyüzünü ve söndürün güneşin rengini
Bize su veren şu suyun soyunu t...
Gökyüzünde bir salıncak
İniyor ipleri yüreğime kadar
Al ne varsa buluttan
Kalanı da zaten yağacak
Denizde bir dalga
Dolanıyor saçıma
Topla ağlarını yav...
Okursun; çünkü bir kitaptır deniz;
Her dalga, bir sayfadır kaderinden.
Hisseder mi ruhun o sonsuzluğu,
Sularla mumyalanmış kederinden?
Hissediyorum bu parkta
Kalabalık günlerimi.
Ne arıyorum boşlukta
Yoksa eski günleri mi?
Söyleyiniz salıncaklar,
Hâlâ güler mi çocuklar?
Şu alnımdaki bo...
Vahşi bir hüzün göğüsümü kaplamadan
Dudaklarım, dudaklarımın bekareti birkaç kadehe kaymadan
Rüzgârın o sert tokadına rastlamadan
Yanlızlığımın caddelerd...
Sonu gelmez karanlıkta ararım bir umut
Geçmişe takılıp kaldı tüm adımlarım
Sensiz bir gelecekte kaybolmuşken yolum
Hayallerim yıkıldı sonunda geldi s...
Ayın taze ışıklarla örtülü masasına doğru billur kadehler yükselirken serçe tohumları ektim çiğnenmiş hülyalara. Şimdi gecenin dizinde; hüznün körfezindeyim.
Acıları duman duman giyinsem
Kambur çiçeklerden damlardı korkum.
Bırak artık, bırak yakamı, hey sen,
Ölümüne dans ettiğim uçurum..!
öyle bir saflık ki,
görülmedi böylesi kimse tarafından
ve öyle bir nahiflik ki,
tutsanız kırılacak, kopacak nâreninden
en inceldiği yerden..
en hassas ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok