Emine Kılıçaslan
@ikarus
Her sabah uyandığımda varoluş hiçliğinde kayboluyorum. Sonra günlük hayatın akışına kapılıp sıradanlığa bürünüyorum..
Puslu havanın seyrine dalmış sana
Penceremden bakıyorum
Pencere ki dünyaya açılır
Pencere ki sana açılır
Bütün pencerelerin hatırına bağışla beni
O penc...
Kırlangıcın bileğinde mühürlü öykümüz,
Göçebe dallara konarmış kahramanlar.
Konarmış göçermiş, konarmış göçermiş.
Saksıdaki yeşile meftundu aldanışın,
...
Kibrit kutusu bağrına basmıştı bütün çöpleri,
Teklikte yok oluş, çoklukta esareti yenmişti.
Kibrit çöpü vedaya çınladı kutunun yamacında,
Ala boyandı b...
bir dadaist dindar
iki dadaist dindar
üç dadaist dindar
oturmuşlar kafeye
ilki kahve söylemiş
sonraki çay ver demiş
üçüncüyse bir şey içmem deyip şarkı...
Betimlemeler yapmaktayım senin için en güzel sıfatlarla
Evinin bahçesinde oradan oraya bembeyaz atlar koşturmakta
Papatya tarlalarının arasında gördüğüm o ...
benim bu hayata gelişimdeki sebep bir aşka düşmek, o aşktan kalkamamak ve o aşkın uğruna ölmekmiş. kırgın değilim diyerek ne kendimi kandıracağım, ne de sizi...
Yağmurlu bir akşam vakti şehrin ücra köşesindeki sakin kafelerden birinin en köşedeki masasına oturmuşlardı. Birini sağına, diğerini soluna aldıktan sonra “A...
Dilinin ucunda suskunluklar saklı şairin
Acıyorum bütün uslanmışlıklarına
Pas değil kömür değil, us değil gizem değil bulduğu
Bulduğu yalnız bulunmayan ha...
Bugün selamım yok göğün kuşları
Yerinmez dağları aşmayı görün
Yerin yüzü yanmış sevmek hileli
Maviden sarıya düşmeyi görün
Nasıl uyanıp baktım dünyaya da...
Çokluğun üstünden asırlar geçmiş gibi. En son ne zaman isteyerek güldüm hatırlamıyorum. Bu aralar darlayan bir sis hakim, önümü görmeme izin vermiyor. Mesele...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok