Tezatlıklar içinde bir yaşam
Değil midir yaşadığımız?
Her günün batışı,
Gecenin doğuşu değil midir?
Her başlangıç, bir öncekinin sonu...
Her çaresizlik,...
Çölün esaretinden çıkıp alelade kokuşan eşsiz bir reyhan
Yakınır kaderin cilveli çaresizliğinden olur suskun hüsran
Yeşile kahveye can kattığıyla kaktüsün ...
Bir damla suyun mücadelesi toprağa düştüğü an başlıyor. Sızlıyor sızacak yer bulduğunda, sızladıkça kıvrılıyor, kıvrıldıkça zorluyor. Derinlere iniyor çarpa ...
Kullandım seni.
Canimi acıtacak bir şeyler lazımdı
Seni seçtim.
Bazı yaşlara gelince insanlar seçimlerini ıskalamıyormuş.
On ikiden vurdum ben de seni.
...
Esti.
Yanaklarımı oksayarak doldu ağzımın içinden sinsice.
Dilimin ucuna gelenler o an kaçtı gerisin geriye.
Rüzgardan kaçan kelimeler,
Söylenince o...
Ben de! diye giriş yaptığı her cümlenin sonu eksik. Bazen çok fazla şey anlatırken, bazen de işte böyle nadan kalıyor. Belki anlaşılası yok, belki de fazla b...
Söz dolu sessizlik kurbanları oluyoruz aceleci kalabalığın matemli renginde. Birbirinin yükünü paylaşmak bohem geliyor; kalbi güç hırsıyla yoğrularak medeniy...
Bizler, aşıklar sokağının dilencileriyiz
Aydınlığa imrenen, karanlığın çocuklarıyız
Duygularımızı siyahlar da saklamışız
Acılar, gözlerimize mil çekmiş
A...
Gafil!.. San ki bilinmez bir kuvvete esirsin.
Çelimsiz varlığınla neyine güvenirsin?
Hiçiz... Sadece hiçiz... Kulaklarına girsin:
Yularımız tutan mukadder...
Adam kadına baktı.
Kadın adama bakmadan yolu seyrediyordu.
Beni affet dedi adam.
Kadın ise seni affet edemem sen beni aldatın sonra hiçbir şey olmamış gib...
Yanan bir şehir görüyorum
Kimliğimin bağdaşmadığı
O gelecekte
Gündüz kadar aydınlık belki de
Görülmemiş olanı,
Bilinmeyeni işittiğini sanıyorsun
Adımla...
bir tutam saçın örgütlenip düşerken yanağına
ben de düştüm, kahreden bir sevdanın ağına
ne bir bakış kaldı geriye, ne selam ne haber
kime sorsam; 'varmaz...
Hayatta kalmak... Biz hayatta kalmak istiyoruz ve bu her hareketimize yansıyor. Uyumamız, uyanmamız, aldıklarımız, okuduklarımız, yazdıklarımız; hayatta var ...
Benim doğumum İsa kadar eski
insan insandan ne kadar farklı olabilir ki
mesela senden kaç mil uzakta olabilirim
likörlü alanlar ve almayanlar
fıstığa ale...
Dalkavuğundan çıkıp,
en mahrem yerime konan sevgilime,
ellerin buradayken ne de güzel dedim.
Kim sanar çığlıklarının acı çığlıkları olduğunu?
Ört beni be...
Işıkları kapattım.
Sevdamı sakladım.
Gücümü dindirdim.
Acizliğimin kilidini,
Hasretlerin sus payına gizledim.
Bir solmuş sandalyenin kolundan,
Bir bego...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok