M. Kaan Akdoğan

Bi' gülüverir,

Bi' yaslar başını omzunuza

Unutuverirsiniz

Evde ekmek, cepte metelik olmadığını.

Hele girdi miydi kolunuza yürürken

İyiden iyiye hissediy...

Al götür şoför, ayır bizi

Ayrıldıkça ayrılıklar bitermiş

Kim demiş hasret anne koynunda

Hasret var, gönlümde tütermiş

Haydi git şoför, git güle güle

Geç...

Hayat öyle sürprizlerle dolu ki bazen insana insafsızca acı verir; bazen de ufacık bir tebessüm, mutlu etmeye yeter. Bazen olur olmaz yere güldürür, bazen an...

Aynadaki değilmişim yüzüm

derimi döktüğüm fayans, yalnızlıktan sen dediğim:

masa, örtü, tül perde, sandalye, tabak çanak, bardak

kaybolan yerli yerindelik...

kocaman denizler üstünde

bir kuştum

bir martıydım

bir rüzgardım belki

rüzgarın kuvveti kalmamış üflemeye

kanla doldurmuş kanatlarını kuşlar

çok da hali...

Bilemedim.

Dokunurken saçlarıma

Gözlerinin süzülmüş olduğunu

Sarılırken sımsıkı

Arkamdaki boya izlerinin

Omzumdaki yüklerin

Senin sanatın olduğunu.

Şi...

Kabus parçaları ayıklardı deniz

Yüzüne yükümlü gölgelerden

Şu yıldızı yalın ayak

Günleri doğmayarak

Sırtını duvarlara eş bırakma

Boğazına dikilmiş zehir...

gövdemde şahlanan isyan parıltısı

ağıttan köprüler kurdu temelime

dünyada yalnız bırakılan tüm kesikler adına

tek sayıların ikilere, ikiliğe ve çokluğa ba...

Kimse kimseyi dinlemiyor.

Herkesin acelesi var.

Herkes konuşuyor,

Dinleyen kimse yok!

Sözler, fikirler, düşünceler...

Oradan oraya savruluyorlar

İnsanl...

Lapa lapa kar yağıyor dışarıda. Rüzgârsız, serin, tatlı bir hava. Ölmek için pek uygun değil. Sevişmek için fazla soğuk. Okumak güzeldir bu havada. Pencereyi...

Boğazdan geçen her ince titreme,

şaha kaldırdı o azgın nefesle.

En çıplağıyla küstah bir gerçeğe,

Kendimi nasıl sunarım?

Eli şakaklarında insanoğlu, 

Bi...