aynı şeylere gülseydik bari
ayrı hayatlarımızda
idrakin ateşe verdiği külleri kaldırsaydık
sevişmeler bir yana
aklımız göğsümüz yerli yerinde kals...
Hangi bahaneyle döneceksin yüz çevirmekten başkasını bilmediğine
bilmem kendinden, kendini görmekten başka bahanen var mıdır
ellerin sıvılaştıkça anlaşıl...
Yorgun ve ellerin çok çeşitli
bilinmezlik akıyor gözlerinden
yüzünden okunmuyor hâlindeki argınlık
ne için taşıyorsun bu okunaksız yüzü
bundan mıdır ifad...
Gerçeğe bir an ve anıyla...
gerçeğin ürperttiği varlığım ne ile katışık
bilsem bana varmanın yolları nedir
kendimi içerime terk ettim
çare miymiş uzayı...
Günler ve muhtelif ızdırap
bir ölüm, bir dirim karşısında bekleyen
neymiş soluğumun bu ağır aksaklığı
aldanıp da bir insan edebilir miyim hiç
düşünceden ...
Hayatımı yaşayarak telafi etmeye çalıştığımı fark ettim
oysaki ne sıhhatliymiş birkaç intihar düşüncesi
mümkün olmuyorken kendi kendini var etmek
niçin...
içimde neyin olduğunu bilecek kadar yaşamadım
incindim fark bırakmadı bu diyara açtığım gözler
sertelmiş dilim umursamadı, isyan diye gürledi dünyaya
ağzı...
Ne hayrı zikri ne de hatırı kaldı bir şeyin
var olmak diyerek her şeyin bir şey olmak için paralandı
kustun bazı vakitlerin üzerine, bazı vakitler sebepsiz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok