Hayasız bir ateşin içinde kavrulurken ruhum yaşadıklarım bu dünyanın başka bir gezegeninin cehennemini andırırcasına harlıydı.
Ateşin gölgesi olmazmış ondan...
Bitmeye mecbur inanç, yanmakla doğan taş önce
Önce bileklerden söz eden diken dolu ağızlar
Beklemiş su, yarılanmış su, unutulmuş su için en çok
Karlandım ...
Parmak uçlarının üstünden
Ve vücudunun etrafına doğru,
Titremek ve uyuşmak.
Doğruyu anlamak için,
Geçmişle kavuşmak.
Üstesinden gelmek,
Kabullenmek ve...
Uzun yoldaki yabancıyım bedenime.
Gözlerimde kan çanağı mı kesiklerim,
keskin bir bakışa maruz mu kalmış bileklerim?
Sahi ben neyim?
Loş ışığında yürüyen...
Senin tahtını boş kılacağım
Yokluktan varlığa dönmüş yüreğini hür kılacağım
Bedenin soğuyacak kandan ve akışından
Yüz yıllık yeminlerini bozduracağım
Kar...
anlamaya ve sevmeye kurban gidenlere
rahmet okumayı bilmez kimse
vaktiyle anlamlıydı nicesi, gülümserdim
canım vaktinde biraz yerli ve yerindeydi
artık...
Özgürlüğün denizden sonraki adı karanlık. Işıksızlık serinliğinde yürümek, yürümek, yürümek. Saat gelmiş, yakıyorlarmış ışıkları. Ama karartı. Yüzüme esiyor ...
Sonunda geldik. Birazdan olacak hiçbir şeye şaşırmayın ve lütfen, söz verin, konuşmam bitmeden buradan gitmeyin, olur mu? Bunu çok önemsiyorum.
Peki. Söz ve...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok