Orkun ÖZTÜRKMEN

Hafızam buruk satırları canlandırıyor yeniden

Ne çok isterdim düşünülen ben olsam sahiden

Umudu ellerimle yanlış bahçelere serpiyorsam

Varlığım utancı ruh...

Kayboluşlarında bir azamet vardı

Bir korkusuzluk

Sokağın karanlığına teslim oluş.

Zihnine yer etmiş bir kaç eski resim.

Yüreğinde cılız bir ateş.

Çöküp ...

Ben sana katlanırım da içim dayanmıyor artık

Ne sabah oluyor ne güneş açıyor ne sen doğuyorsun

Ağlıyorsun, bakıyorsun, af diliyorsun, neden? Bilmiyor, görm...

"Hello, my old heart
How have you been?
Are you still there inside my chest?
I've been so worried, you've been so still
Barely beating at all..."

...

Tanrıların yarattığı kainat aramızdan bazılarına dar geldi. Tam çizgilerden taşmaya gelirlerken kim vurduya gittiler. Ölü arkadaşlardır bahsettiklerim, yalnı...

Bilinmezliğin, belirsizliğin pençesinden kaçmaya çalıştıkça daha çok giriyorum sinesine

İçten içe şikayet etsem de 

Kendimi koca gezegende koyacak bir yer ...

Yaşıyorum işte hayal ettiğim her şeyi. Evet hepsinin bi' zamanı varmış. Gözümün içine baka baka yapıyorum yapmam dediklerimi. Kendimi kandırıyorum ve bu konu...

Rus ordusundan bir araştırmacı, uzaklardaki bir ormanda araştırma yaparken, doğanın dilinden anlayan, bilge Dersu Uzala ile karşılaşır. Bu karşılaşma, araştı...

bakışlarım kurşuna mevki sağlar

ellerini tanımam artık nerede görsem

bir duvarın dibi ve kolsuzum şimdi

haraplara sataşır kudretiyle gövdem

unutuşun gölg...

gündelik bir laf olmaya meyilliydik

üzerine hiç konuşmadığımız yalnızlığımız

hava durumu bültenlerinde kendine yer edinmişti

ne zaman merkezleşsek merkeze...

Asude'yi bilirsiniz.

Anasının rahminden gülümseyerek düşen Asude'yi.

Sahi siz söylenmemiş acıların ne kadarını bilirsiniz?

Tezgahlara serilmemiş,

Gözyaşl...

Terk ettim. Yabancılaştığım insanları, çocukluğumu geçirdiğim evi… Aslında, onlar buna ‘terk etmek’ dediler. Ama ben ‘özgürlük’ dedim, ‘sessizlik’ dedim, ‘hu...

Rüya gibi bir anda, hiç tanımadığı insanların arasında, bilmediği bir yerde buldu kendisini. Yorgun gözleriyle etrafa bakarken gözüne yaşlanmış bir sandalyey...