Bu bir vergidir
Bir minareye bakmak gibi keskin göz
Kubbe sevmek gibi yaralı şekilde
Boş bulundu
En çok dediğimi yapma demeye benziyor
Bir kovboy filmi ...
Varlar
Yok say
Bir, iki, üç...
Sehiz yüz sehsen seğiz ve yok
Değişmiyor
Barlar
İçmedik say
Sonsuz, sonluk, kesirler ve ondalık
Karanlığı seyret, deği...
Yüzükoyun sevgilim
Göremiyorsun
Yine de bir yerlerde görgünsün
Demektir ki görmemekle görünmezlik sağlanamıyor
Karanlık odalardan birinde
Bazen ikide he...
Demir misina
Ağırlığınca batırıyor takayı
buna değer
Türü ne balık takılıyor
Öyle böyle
Sanırım o da seviyor mücevherat
Ve işte başlıyor ölümle buluşma...
Kırmızı ojeli tırnaklarımla yazarken bu satırları
Aklımda Tezer Özlü’nün duygudurumları
Okumak hayatı yaşamadan
Sıradan insanların uğraşı
Delilik bir mer...
Gölgem peşimde kaçamıyorum
İnsanlar buhran olup üzerime atlıyor
Başkalarını görüyorum başkalaşımları
Zihnimin kusması bedenlerle vücut buluyor
Her şeyle...
Günlerdir
haftalardır
kırgınlığımı tarif edecek tek bir söz dahi bulamadım
Ta ki bu gece yarısına kadar
Yapraklarımı döktüğüm,
kuraklıktan topraklarımın...
ağaçlar tutar gökte bulutları gündüzleyin,
geceleyinse hissimden misineler..
ay’a iç bağlarken geceleri,
nereye sürsem, oraya yuvarlanır gibi..
ve orada ...
Parmaklarım arası oynaşır zerreler,
İsmini bende alır günahlar,
Küfürleri ben uydurdum,
İcadını ben yaptım yalanların,
Savaşmak için ne sebep var ise,
B...
ONLAR
21 yaşında
Ailevi sorunlar ile boğuşan
Faturaların nasıl ödeneceğini düşünen
Gençken bile
Gençliğini yaşayamayan
Farenin peyniri kovaladığı gibi
...
Bir raydı annenin karnı
Bir zamandı
Beni ilk raylara yanağımı koyduğumda duydun
Evcil bir hayvanmış gibi
Arada bir alevin başını okşayan
Baban bazı zama...
Evrenin gözlemlenebilirliği büyümedi hiç
Bense durup
ikinci kez doğruyu göstermenin kehribarında sıkıştım
bir sivrisinektim
peygamberler emdi kanımı
alı...
1-kimono v e kiraz ağacı
Eski bir bilete bakınca
Gitmenin kokusuyla tütsülü bir tanto kesiyor
Daldan eksilirken güzel yaprakları
Japonların balkonu olsa ...
Ben bi yol bulup tutundum, yolum zamanın ötesine
Güç alıp hicivden hayat karıştı nefesime
Çift düzine sene zamanın kor ateşinde
Mevsimler bana inat son...
kaç şiir eskittim senin için
ilk basımısın ütopik sevgilerin
metafizikten dahası gözlerin
bir ilkbaharda sesini dört ozanda işittim
frekansı tutuldu evre...
Zihnimde paranoyaları tokuşturan fırtına
Ben kuruntulara çarpıp savruluyorum
Soldan mı gitmeliyim sağdan mı?
Ben yine soldan yürüyorum
Ellerim titriyo...
Bir kaşık, kaşık ve bir kaşık daha. Tatlı kaşığından söz ediyorum. Koltuğun ucuna serilmiş yarım bir havlu, yanı balında Gogol ile ölü canı. Diğer yanında Ay...
Bir sorunun başımdaki seyrinden anlıyorum,
bütün cevapların yetersizliğini
kaç yıldır nereye gidersem gideyim,
hep asil bir kaybedişe benziyorum
adımı...
Kırmızı bir koltuk düşün
Misal “s” harfine benzesin
Çerçevesiz, boydan boya bir cam koy karşısına
Boğaz’a açmış kanatlarını
Beyaz tüllerini giysin...
Ş...
Anlamsız... Hayatımız, burda yazdıklarımız, çizdiklerimiz vesaire. Hatta benim kaç gündür berjer bakıyor olmam bile...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok