Pelin
@pelinlik
Yorgun yarınlar, kimsesiz umutlar ve çaresiz pişmanlıklar ülkesinde, nefes alarak boğulmayı öğreteceğim size. Bu bedende hapsolmuş ruhuma özgürlüğü tattıracak ölümün imkansızlığını göstereceğim.
Bir gün olacak zaman senin için duracak
Baktığın yüzlere daha önce hiç bakmamış gibi bakacaksın
Bir karar vermen gerekecek
Şimdi ne yapmam gerek diyecek...
Benliğinin en kaçak göçek günündesin
Bildim elbet, inkâr yok
Kırmıştın
Bak, arka sokakta kavuşuyor zincirler
Kavuşmak korkunç şaibeli
-sana söylemiştim-...
İşte kanlı rahminden bir ülke doğuruyor iblis
Zifir diyor payına düşen, zifir
Sus
Ve dolduruyor avurdunu amiyane
Yetiş diyorum babaanne, ziyafet
Fistan...
I
dev ağaçlar da devrilir
yüzyıllık dikliğini terk eder
bir ağacın devrilmişliği
omuz omuza yangınlar doğurur
ıslanmadıkları yağmura itiraz etmeyen
bol...
Biraz önceydi
Serinlik verdim taşlığa
Ev içleri kadardım
Tozdum bir masada
Nedense bu dünyaya iyi gelirdim
Güzdü
Gölgesiz bir suydum
Pence...
Sırtımı döndüm güneşe
Kök salarım belki toprağa
Kolum bacağım uzar belki
Kemiklerim ısındı
Babaannem de hep sırtını verir güneşe
Kamburu erisin diyedir ...
Günaydın serpilmiş yapraklarla
Ve esen rüzgarla uyandım.
Saat sabahın dokuzu ve ben
Hala üşüyorum.
Çok yorgunum.
Ve yorgunluğumun benimle hiçbir ilgisi ...
Haylimdeki dünyada kaybolan on sekiz yaşındaki ruha...
Hiç hayatı kaçırdığınızı düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Evinizin penceresinden akıp giden hayatı... B...
Tahta penceremin oluklarından raks ederek içeriye akan, rüzgârın sesidir.
Rüzgâr, içimde kurulan nice cennetin seher seremonisidir.
Evet, bu bendeki yaşam...
— Ne yapıyorsun Valeria?
— Hayal kuruyorum.
— Neden?
— Hoşuma gidiyor!
— Ne?
— Hayal, hayal kurmak hoşuma gidiyor!
— Hm, en çok hoşuna giden ne?
—...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok