Huzursuzluk, içimde dolaşan bir gölge gibi, bir türlü dağılmıyor ve hep peşimde. Sırtımdaki, kalbimdeki hançer yarası gibi olan hissini, varlığını hiç yok et...
Tutanak şeklinde tut
Ve Ekber
Beni devlete götür
Düğmem sıkışmış kapıya
Olur mu?
Düğmem bu arada
Tuz ruhuyla karıştırılıyor
Pavyon kenefinde alnın fa...
Gözyaşların ağıdı olmasın bir matemin
Yüzün eski fotoğraflar gibi gülsün
Eğer gelecekse huzuru bu alemin
Sevgimiz ulu bir ağaç gibi büyüsün
Umuda koşan a...
Ben bir fırtınaya evrildim!
Yıkıyorum vardığım her yeri
Tuzla buz oluyor ellerimde,
Ellerimde ruhlarının evleri!
Bir gül goncasının açmaya korktuğu kadar korkuyorum
Henüz yazmadığım tüm şiirlerden.
Şaha kalkmaya titreyen bir atın gözlerindeki yansımama bakıyorum...
...
Kendine has üslubu, sözcükleri ve cümle yapısıyla orijinal yazar Hamdi Koç…
Kitabımız aşk, savaş ve ölüm üzerine kurulu. Her sayfada korka korka beklediğimi...
Güne hiç başlamadığım kadar erken başlıyorum.
Her gün bir öncekinden daha fazla yorgunluk bırakıyor ardında.
Yoğunluğu anlamlandıramamak diye bir his var...
Şu karşıdaki kuş kadar yalnızım bu dünyada... Üstelik yağmurun altındayım. Kanatlarım ıslak, ağır külçe kadar. Kalkıp gitsem gidemiyorum, daha da ağırlaşıyor...
Bazen kendimi bir ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum. Vakit; gece yarısı. Mevsim; kış. Ağaçların bile ürktüğü, kulakları sağır eden bir sessizlik kuşatmış t...
Aşkın orada, o anda, tereddütsüz bir şekilde havada asılı kalacağını,
Bunu en net çıplaklığıyla,
Bütün renk tonlarıyla,
Ve bunu beklediğimiz tüm zamanla...
uçurumdayım
bir yanım
uçsuz bucaksız deniz
bir yanım
uçsuz bucaksız toprak
çağırıyor ikisi de beni
istekli istekli
ama en
isteklisi
uykuların ...
Geceler hiç yalan söyler mi insana?
Zifiri dinler mi dilin varmadığı düşleri,
En derin acıları saklar mı Dört duvar,
Peki Gözler?
Anlar mı konuşmada...
Durmadan dönüp geldiğim bir yer burası
Kendi başıma oluşum kalabalıklarla açıklanamaz
Olurken kaybettiklerimi tartarım
Beni bize katıp d...
Yine bir gece dalgın bu gözlerim
Kilitlenmiş anlılar film şeritleri gibi
Suskun bu dilim bitirdim içimde gerçeği
Paslanmış kalbimin üstüne tutum merce...
Yine bu gece kendimle har içindeyim
Bir Gonca gülü sevdim kanatırken dikeni
Dil söyler göz görürken olan gerçeği
Bu dünya da ruh yoksa ben neyleyeyim!
Göğü pencereme indirip, ruhumun ahengini izliyorum. İçimde ılık bir telaş var. Gözlerimde çakan şimşekler kaldırım taşlarını döverken, rüzgarda savrulan yapr...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok