“Eskiden.” Dedi patron. Duraksadı…
“Her şeyin bereketi vardı.” Diye devam etti.
Sigortasız işçi çalıştırmak daha kolaydır eskilerde, onu özlüyordur, diye d...
sayende sayebân olduk istanbul şehri
sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk
yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda
ve yaktı perişan eyledi si...
Kilise çanı ve ezanın aynı anda duyulduğu bir şehirde,
Gözlerimi açıyorum…
Sanki, dünyadaki tüm karanlığa inat, barışmak istiyor gibiler birbirleriyle.
Ru...
Sahipsizliğin nelere sebebiyet verebileceğini bilmiyorsunuz.
Hissetmesem ne olurdu?
Kolunda bir şırınga!
“Ölmüş mü?”
“Vah vah!”
“Severdi.”
“Gülerdi.”
...
"Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?"
(sayfa 13)
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.
Öğrenciler nasıl ayrılırsa ders kitaplarından
Öyle...
alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
şimdi dingin...
Büsbütün dışındayım dünyanın
Ruhum, bedenimi izliyor.
Hiçliğin ortasında kaybolmuş, kuru gürültülerin esiri bedenimi.
Sahi nasıl böyle uzak düştüm kendim...
Bana bakıyor olsan şimdi
Baktığın beden ben olurum
Yine de,
Gözlerindeki izler bana ait değil
Ne arzusu ne sevgisi
Bana değil hiçbiri
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şe...
Color me your color, baby
Color me your car
Color me your color, darling
I know who you are
Come up off your color chart
I know where you're coming from...
Koyamazsın yerime, bu yalan dünyada hep aynı ihaneti buldum
Sorarsan çok derdim. Bugün yazdım, susmayı boş verdim
Acı bastım derime, yandı yüzüm. Kanadı da...
ÖN SÖZ
Tipikliği yenebilen insanlarla dolu bir düş evreninden sesimi duyurmaya çalışıyorum. Tam yalnız kalabildim derken özümdeki dünyayı terk eden onca sef...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok