Fatih

Nadir imrenişin puslu göğüs kafesi,

Kıskanç doğuyorum kamburumdan,

Kırmızı açıyorum geceye, kıpkırmızı

Tımarladıkça duyguları altı büyük kül iskelesi,

...

Bir tanımlar girizgahı bu

Var oluş İsa'sının yokluk çarmıhına gerilişi

Kin öfke nefret kutsal teslisi

Hakkımın teslimi, vicdanıma mansiyon

Çapsız dünyanı...

Ben uzaya gideceğim,

Gezegenleri seveceğim,

Ayın saçlarını okşayıp,

Geri döneceğim!

Güneşten nefret ettim,

Sizleri ısıttığı için,

Bu yüzden soğuk beden...

Binlerce köz işte

Sonra anlattığım bir kuru gürültüye saplanıyor

Arsızlık edinmedim diye böğrü sökük bırakılıyorum 

Kurganların bağırtısı çınlatıyor topra...

bana bir şeyler vadet

kafamı vurmak için duvarlar oluşturmak gibi boşluklarıma

koşan adamları boş ver olay mahallinden hızlıca

polisler gelene kadar cesed...

kırılır 

yıldızların ışıltısı

bir bozkır akşamı 

belinden 

kırılır

tam ortasında gün batımının

vurur rüzgar gövdesine 

en cılız ağacın

bir titreyiş y...

adını mutlaka bir yerde unuttular senin

trenlerin yeni yuvarlak bir kelimeye benzediği 

atların hiç mi hiç şiirsel doğmadığı bir zamanda

   azcık uydurdum...

Vaiz IX

kavruk güneş zayiat vermişken

bozkıra direnen çimenlerin yaşamına

ezilenlerin ve ötekilerin gözyaşları fayda etmez

beyhude kalır tüm çabalar

geç...

“üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı”

anlat

sığınarak

küfrederek

konuştuğun bedenlere

zihninden geçenlerin ne kadar

berraklıktan öte

huzur kaçıran...