Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir ha...
Anamın anlattığına göre vakti zamanında küçük dayım, -henüz birkaç aylık iken- ciddi bir şekilde hastalanmış. O zamanlar hastalık demek, ölüm ihtimali de dem...
ölüm meleğinin
mezarı nerde
ölmedi mi daha
öldürülmedi mi
hani o şen deniz
şairler ve Teos
sahipsiz mi kaldı
begonviller
bodur ağaçlar
mahzun, sessiz
mütemadiyen düşlediğimi ve tebessüm ettiğimi
ayın şavkısı mı
güneşi görüşüm mü
çehrende neyse gözlerime ekilen
ve neyse gönlümde hasat edilen güzellikler...
Yalancı bir bahar bu renklere erişmeyen
Mikail'in ifa ettiği lâkin bize değmeyen
Ezanların okunduğu ve saatin 5 olduğu gece
Asaf halet fısıldıyor sabaha k...
Günler bir birini takip ederken bir ayın daha geride kaldığını yazıma başlık attığımda fark ediyorum. Özel günler, bayramlar, tatiller ruhunu çoktan kaybetti...
yılkı atları düşünceler
çarmıha gerilen hayalleri
darağaclarında sallanan aydınlığı
ve umudu mazlumun
mesih dünyadan azat oldu
yüzümü döndüm
düştü...
Uzun zamandır bayramları telaşsız karşılıyorum. Suskun ve telaşsız. Heyecanımı yitirdiğimi görmek beni bir miktar üzüyor fakat aynılığa resmiyet kazandırmama...
Ruha da bağışıklık kazandırabilsek keşke.
Hatta stres aşısı olsa mesela,
Yan etkisiz, doğal.
Sevgi yeter buna, koyabilsek şırıngalara.
Kontrol kalemi gib...
Israrla tutulan her ip, duygu, fikir, insan sonunda bir gün kayıp gidecektir. Kilit nokta ipler elini daha fazla acıtmadan, onu rahat bırakmaktır. Hatta bıra...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok