Yusuf

"Her şey geçiyor. Hiçbir şey geçmese de." Ama ben bu geçmelerden hiçbir şey hissetmeden azalıyorum yavaş yavaş. Kendi benliğimi ve bilincimi yitirmiş gibiyim...

Yaşarken hissetmediğimiz ne çok şey var. Çocukken düşlediğimiz ve sanki hiç gelmeyecekmiş gibi düşündüğümüz yaşlara geldiğimizi bile fark etmiyoruz. Ne garip...

akşamları asılsız bir ölüm

tasasını koynuna devşirerek

alevleniyor avuçlarımda

o gecesel perdeden

payımı esirgemeyerek

gün gibi aydığım

pek hoş...

biraz pop, biraz arabesk

ama gülerken ağlardı…

o bir bebekten bozma yetişkin.

güzel dişleri var, ısırırken can yakmaz, 

tutkuyla gelip giden teninden boz...

varlığımız, gölgelerimizdeki yansımalar gibi. 

ışık oyunlarıyla kaybolabiliyor. 

göz, belirsiz olanı netleştirmeye çalıştıkça diğer detaylar kayboluyor. 

...

Hesap edemediğimiz çok şey var.

Keşke “Senin gözyaşlarını silebilseydim.” demek gibi.

Tükeneceksin, dostum.

Hepimiz gibi.

Yazamadığım cümleleri okuduğum ...

I

Seyrelen zaman, 

boyunca ömrümüzün 

şırıltısıyla akıyor. 

Çakıllı bir yarda büyüyen

dikbaşlı ekşilik otu gibi

geçişini izliyoruz

anlı şanlı filoları...

Pusula kayıp, dalga güçlü ve deniz izbe

Mehtap yüzünü göstermiyor yüreğimize

Yorulduk bizi ince ince işleyen iğneden

Saat gelse, biz gitsek bu müşkül gece...

Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı
Ama geyikli geceyi bulmadan ö...