Arabanın camından gözüm dışarıya çalındı
Bu aralar hep gözüm dışarıya dalar
Eskilere dalmaz ama çünkü onlar içi boş kabaklar
Dışarıda büyük bir ekmek k...
Geceleri kalbimde bir kurşun ki
Hep o saatleri bekliyor
Hani vardı ya iki basamaklı espriyle karışık bir sayı
İkide bir karşıma çıkıyor...
Ruhumdan referanslar bıraktım
Her bu gönülden gelip geçen yolcuya
Küplerinde yıllık şaraplar hazırladım
His sarhoşu eden bu tatlı yabancıya
Güneşin apak ...
Radyodan gelen ses hafifleşen bir tınıyla uzaklaştı. Bende gelmek istediğim yere gelmiştim. İçeride beni bekleyen bir arkadaşla bazı konuları netleştirmem ge...
Seni aşmak gibi bir gayem yok,
seni yaşamak gibi bir umudum var aslında...
Belki çocukça, belki de yaşama tutunmanın sebebi...
Hayatın bekleme odasına alınmışçasına
''Benim'' sıramın gelmesini
Bekliyorum...
Fark ediyorum ki içten içe bir şeylerin zuhur etmesini, belki de mucizeler...
"İyi ki doğdun, mutlu yıllar. Hadi tamam. yeter mi bu kadar?"
Nihayet otuz. o en korktuğum, elimde hiçbir şeyle yakalandığım yaş. Nihayet başlangıcı buruşma...
Düşünce sistemine henüz ilk defa girmiş birkaç karar, bölünmemezliğe, bölünemezliğe olan inancın yitmesi ve kendini gerçekleştirmesiyle yerle bir olan beynim...
Güzel bir sabaha uyandım bugün
Şu an her ne kadar yaşadığımı hissedemesem de
Bekliyorum, yoksun
Hiç gelmeyeceksin
Ama ben burada bekliyorum seni
Gel...
...
Tanrının ağlamalarına uyandım,
gece beni beş geçe sana geç kalan vakitte
radyoda erik gaties çalıyor,
tanrının ağlamalarına karışan bir ses
saat beni be...
Hiç düşünmemek diye bir şey hiçbir zaman var olmamıştır.
"Hiç düşünmemek fikri" de bir düşünceden evrilir ve nihai halini alır.
İşte sen o en son haline ha...
Gecenin kızgınlığı ile gelen
Sabahın erken saatlerinde
O sessizlikteki tartışmanın soğukluğu
Ve akşamın soğuğunda bir köy dolmuşunda
Yağmurun cama ad...
İstedim ki içini huzurla doldurayım. Bir kere geldiğin bu hayatta seni doyasıya yaşatayım. Küçükken doğru düzgün okşanmayan saçlarını tarayayım. Sana insan o...
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini...
Nerde duydun o çıt sesini? Tam olarak neye benziyordu, yere düşen bir şey, duvara vuran bir el değil. İncecik bir kırılma olduğu belli. Çıt. Ve sonsuz yankıs...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok