Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Terk edilmiş beşik
Küçük göz
Bir beden
Bir boş şarjör
Ve menfezin ağzında parçalanmış beritanım
Beritan dedim nerdesin
Bir namlu ucu dedi
Beritan dedi...
Bir devrim çekiyor içim bağır çağır
Yıkılması gereken duygular için yeni bir devrime şartlandı ruhum
Yıkılması gereken hayaller için de üstelik
Artık göğe...
Sen fazla yaşamazsın, diyor arkadaş
Hiçbir şeyin pek de yaşamadığı
Hatta tam olarak ölemediği bu çukurda.
Bir eteğin boyuyla ölçülen hayat.
Ben az yaşamı...
alelade bir sevgi değil bu
içimde bir dünyadır yeşeren
dikili yumruklar gibi yarına
öylesine bir yaşamak değil bu
koynumda büyüyüp varacak
hasret ettiği...
Nefes nefese yaşıyorum bu hayatı...
Kimseye değmeden, insanları teğet geçerek.
Varlığımın bir değeri olmadığı gibi, varlıklarınızın da değeri yok sanki.
U...
Gözlerim kirpiklerime yalvarır
Artık ağlama ahum
Gidenin var gibi
Bekleme artık ruhum.
Ben kırıldılar derken
Kanatlarım sevdana değmiş
Meyil etmiş yüre...
Kentin uzak karanlıklarında titreyen ışıklar...
Fabrikalar yutmuştur belki her birini.
Kime bu solgun sessizliğimiz?
Ürkek
Hasta bir sokak köpeği döker y...
Gelmeyecek birini,
Gelmeyecek bir şeyleri bekliyorum.
Mutlu şarkılar dinleyemiyorum mesela.
En çok puslu havaları seviyorum,
Kasvetsiz ben, ben olamıyoru...
Gerçek misin, yoksa bir sanrı mı
Sanrı olmalısın kesinkes
Yoksa gerçek, onurlandırılmış olabilir mi
Böylesine bir güzellikle
Hayır, hayır, hayır
Sanrı o...
bana olan ömür borçlarını ödemeleri için
benden kopmuş fırtınalara yakarmanın eşiğinde
bütün düzenbazlığımla yüzyıllar boyu dikildim
arada bir avuçlarımda...
Her yerde deniz
Bakarım görürüm
Alabildiğine köpük köpük deniz
Sonra binler içinde bir sen
Yüzüm kızarır, bakamam
Köpüklerde bir sen
Bakarım binl...
Sen güldüğünde
Kuşkonmaz Camii'ne kuş konar
Ayasofya'ya şiir okur İsmet Özel
Haliç'in yamacındaki mezarından gülümser
Bekleyen
Sen güldüğünde
Vedalar B...
Anadolu'dan aşağıya doğru akıyor bak
Kaynarı hem de suların
Bildim bileli sen hepsine talipsin
Bu kadar acıyla nasıl yaşanır diyordum
Yaşanıyormuş,
Yanı...
Bir fincanda buluşmak güzel olurdu
Çizmek kaderimizi telveye
Sen nasıl içersen,
O şekilim.
Yanlış baksalar da falımıza
Yeterdi,
Ağzımı yakman ilk bul...
Ben şimdi adı bilinmeyen bir deli
Çünkü akıllılık zamanları geçti
Zamanın her salisesi zehirli iğne uçları gibi
İnce ince zehirledi, hem beni hem kendini....
Bilmem hangi günahın yakarışı olarak tanıdım şiiri
bitmek için serpildiğim topraktaydı dilimi tutturan meram
layıkıyla tanıyan kimdi bu ahenksiz âlemi
ze...
Durakalmıştı Sahra’da, kafasında biten bir güneşle
Ve izliyordu ayın yükselişini büyük bir keşmekeşle.
Hemen yakıp tutuşturdu cebindeki bezi,
Böylece yakl...
Var mıdır şehrimden şehrine bir yol
Vasıtası küheylanlar olan
Var mıdır şehrinde papatyalar
Ya da güller, dikensiz olan
Yorgun ağacın gölgesi yakıyor
Çu...
bu hudutsuz sevgimin hacmini ölçmeye kalktım
dünya kaç bucakmış, anneannemin mezurasıyla tek tek saydım
sana dair hatırladığım ne varsa
kuşlar da görsün d...
Çelimsiz, titrek, yaşlı dalları çıplak
Erguvanın.
Neşesiz, halsiz, çiçeklerine hasret; gönlü
Erguvanın.
İlk açtığı çiçeklerin kokusu burnunda hala
Erguv...
Akşam alacasında gök karalanır
Sormaz kimsecikler siyah bulutlar
Ne vakit geldi de çöktü üstüme
Sormaz kimsecikler siyah bulutlar
Ne vakit küstüler mavi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok