Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Seni sevmeyi denemek son kez,
Sana bakmak ilk kez,
Ne kadar yakın birbirine.
İçinde ki pazarlamacı ruhları
Ve peşkeş sevgileri
Bir o yana bir bu yana ta...
Unutan iyileşirmiş,
hâlâ hatırlanıyorsa yaşanılanlar,
'başka iyileşme türü yok mu?'
diye soruyorum şimdi sessizliğe.
Kördüğüm zannettiğim bağların
yitip...
Çok şeyler susuyorum sana.
Zor
Sana bir şeyleri anlatmak artık zor
Biliyor musun, artık senden habersiz senle muhabbet ediyorum uyumadan önce
Geceme sen...
—Yok mu?
kaçmaya ışıklarıyla aydınlanmış sokaklar
Kalmadı mı
penceresinin içinden gelen sevinç çığlıkları
Tükendi mi memleketin güzel insanları
Körerdi ...
İçimi sıkan bir şeyler var
Rengi kokusu korkuya benziyor
Bir şeyler var anlamlandıramadığım
Kaçtıkça üzerime geliyor
Bir şeyler var
Sana benzeyen
Her y...
Başka şarkılar hatırlatıyoruz birbirimize
Başka yüzler, başka tenler.
Ben sen oluyorum, sen ben oluyorsun
Bir sevişiyoruz akşamüstü terk edilmiş bir sanda...
tadını
kokusunu öylece
bütün bedeninin tembelliği
içerisinde rastlantısal
merak dolu
tüm uzuvlarıyla
bilimsel davranışlar ile
tanımaya çalışan
bir ...
Hızlıca çalındı evin kapısı,
Gelen kimdi?
Perdenin ardından göz bebekleri büyüyen bir çift göz,
Bir casus edasıyla tedirgin ve ürkek.
Gelen ise bir atlı...
Bir şeyler olacak biliyorum
İçimdeki isyanı bastıracak bir şey
Ölecek miyim acaba?
Toprak attılar üstüme gördüm
Topraktı evet,
Birisi yüzüne de at dedi ...
Gönlümde sakladığım gizli sevgili
Allar, yeşiller, morlar içinde.
Bağırsa da sana gamlı yüreğim,
Sen İstanbul'sun ben ise garip bir martı.
Taze simitle k...
Birleşmiş iki ruh yalnızca bir
yanılsamaya,
yalnızlaşmaya,
gitgide yığılan anılara
ve ardı ardına yazılmış şiirlere dönüştü.
Sığınağım bildiğim yerin
s...
Ben o mündemiç olanım, hikâyelerinizde saklı kalan.
Dış dünyaya pencerenizi kapatıp da yalnızlığınızın o bambaşka dünyalarına eşlik edeninizim. En güzel yer...
Bir yer var çocukluktan kalma
çocuksu derler ya tam da öyle
Bir rüzgâr,
Nerden geldiği muamma
belki bir bakış belki söz
Ya da başka şey/ler
.
Şimdi ol...
Güven. Bu kelime beni defalarca yaraladı ama ne olursa olsun hep birilerine güvendim. Yaralandım güvendim, yaralandım güvendim... Böyle devam etti hep. Ama ç...
unutmak ve yahut da unutamamak unutmak istemiyor olmak saatlerce aynı yerde aynı kalıpta sanki bir fabrika ürünü gibi oturup düşün düşünebildiğin kadar fakat...
Kimi bir tarihe, kimi mevsime
Kimimiz geceye veya gündüze
Belki de bir ana sakladık
“kopamadıklarımızı”
O; bazen yılın birinde, bazen gittiğin bir kafede...
Sorarlarsa sen kimsin diye?
Ne tür bir cevap vermeli insan....
Adını, soyadını, işini, memleketini söylese yeter mi beni anlatmaya
Nedir bu ben?
Ben olm...
Yaz sıcağından bunalmış
ve belki de
tutkuyla hazanı bekleyen
bir yaprak
ayrılıverdi dalından.
(dala mı içmeli şimdi
yaprağa mı)
yaprağın daldan düşüşü...
Göz yanılsamasıdır, dedi.
Gözler yanılır da, ya gönül?
Gönül düşer…
Bir yaprak gibi düşer,
düşer de savrulur saçlarından kopan esintide
(Toplama saçlar...
seçmişsem bu yalnızlığı
neden bu yakıcı kaygı?
kahretmek için mi
biz zavallı kulları
bilincim yok ve galip oldum
ufak uzaklara dalışlar
her sabah uyanm...
(*Bu hikayedeki kişi ve olaylar hayal ürünüdür.)
“Hiç hayallerinizi çaldılar mı bayım?” dedim ve yanıtlamasını beklemedim.
“Benim hayallerimi çaldılar.”
E...
...Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok