Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Donuk, belki ölü gözlerim
Sanki zincirli, yapışmış dudaklarım
Buz tutmuş ah şu aciz bedenim
Önümde bağlı, titrek ellerim
O gözlerde görür müsün gerçeği?
...
Kalem tutamıyorum.
Kelimelerim batmaya başladı avuçlarıma.
Kulaklarım bir feryadın uğultusunda gibi.
Yazamıyorum artık.
Hâlsizim,
Gökyüzünün rengini hat...
acının resmidir şimdi bu şiir ⠀
burçak tarlasında eriyen rüzgarın ⠀
kulakları sağır eden türküsüdür⠀
⠀
yağmurun yeryüzünde bıraktığı iz ⠀
asfaltta birik...
Kuşlar ölümü söylüyor kulaklara!
Gök üzerlerine ağlıyor,
Yapraklar ağıtlar yakıyor,
Beniadem duy tüm bu feryatları!
Koş! koş da kurtar kendini bu karanlı...
Ben ölürsem sen ne yapacaksın?
Ben sizin kaygınız yegane efendinizim.
Bir gün kaçarsam sizden;
ağlayın halinize ve söyleyin:
'Yaşamak kaygısı sen bize pr...
Kuşlar uyanık,
Yıldızlar ederinde,
Karanlık denginde
Sokak lambası yerinde...
-Bak etraf ne kadar beşerileşti
Her şey yerli yerinde
Her şey-
Yerli yer...
Terk edilmiş bir binaydı yalnızlığım.
Çalmaz oldu kapım bir kere,
Artık konmuyordu kuşlar pencereme.
Ne beklediğim var ne bekleyenim.
Savaşın ortasında y...
Ölü bir şairle ne yapılabilir ki
Sabahın dördünde,
Kadırgada bu soğukta,
Kahverengi, bol düğmeli paltosuyla.
Baş ucunda bir kalem, bir kadın.
Allah aşkı...
Yalnızlık ahı yükselir göklerden
Kim nasıl bu kadar kalabalıkken yalnızlığın resmini kusursuz çizebilir
Varlığımda binlerce sessizlik koşuşturuyor haykırar...
Gördüm, diye bağırdı
Konuşması heyecanlı idi, bekledim
Gördüm dedi, adaletin gözlerini
Korkun adalet artık ayırt edecek bizi
Yavaş yaktım tütünü ve ekled...
Koşarken sana tabanı delik ayakkabılarımla
Ensemden içeri girerdi buz gibi ter.
Ama merak etme hasta etmezdi,
sarılınca sana kırk çeşit çiçek kokusu geli...
İnkâr etmem, kabulümdür
Doğruyu bulmak adına
Düzinelerce yanlıştan geçtim
Kabuğuna çekilmekten çekinir insan,
Çekinmeden çekildim
Kitaplar aldı yalnızlı...
yedinci kaydımız... hoş bir mutluluk içerisindeyiz. umarız dinler ve severseniz. bu bölümde Ergin Günçe, Edip Cansever ve Arkadaş Zekai Özger'in hayatlarında...
Böyle söylenmez belki
Ama böyle anlayıver
Çiçeği böceğe unuttururken köpüren ağzın
İnfaktan, yalandan başka ne taşıracak
Gerçeğe gel ağlama
Gerçeğe gel ...
Bi tabure çektim pencerenin yanına
Günlerdir evden çıkmayışıma hayret ederek,
Bir iç çektim uzaklara,
torosların diğer tarafına.
Düşüncesizliklerimi düşü...
Balkondaki kafeste,
Bir saka yaşar.
Bazen yanına serçeler konar.
Serçe, sakanın rengine,
Saka, serçenin özgürlüğüne,
İmrenerek bakar.
Bağımlı duvarlarıyla konuşurken
Yaşlı deniz kızları yabancı denizcilerle dans ediyor beynimde
Ayçiçekleri utançtan başlarını önlerine eğiyor.
Daha çok zeh...
Hayat, zemin katta otururken asansör aidatı ödemek kadar anlamsız.
anlamını yitirmeyen ne kaldı ki zaten
senden benden.
aramızda mesafeler çok ama aşılmay...
bazen her şey biter.
yarım kalmasından iyidir,
güzeldir.
gibilerle, grilerle uğraşamam ben.
sen bana fazlaydın zaten.
artık, bakalım önümüze
her gelen ...
Neden bu kadar acı veriyor dünyayı sevmek.
(s.13)
*
İnsanın ruhunu yitirdiği bu zamanda
Kim okuyup kim yazacak.
(s.13)
*
İncinme değil bu...
Ruhuma açtığın pencerelerden kanıyorum
Gam çekiyorum bileklerime
Gözlerin kör bıçak,doğruyorlar gözlerimi
Gözlerin yeter bu savaş meydanına çiçekler açtır...
Umudu kaybettiğim anda,
Gökten bir yıldız kaydı,
Sevgi dolu yüreğimin tam ortasına.
Umudu buldum sandım bir anda,
Karanlığında kaybolduğum
Sevda deni...
Birkaç gün kaldı sevgilim,
Öleceksin
Birkaç güne umudumu, aşkımı alıp yiteceksin
Üstelik sözde değil
Tamamen gideceksin
Diğer gidişlerin, bende bitişler...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok