Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İnanmak; bu kavram bir mekânda, bir satırda veya bir ses ile birlikte kullanıldığında ve biz buna şahit olduğumuzda aklımıza güvenmek, doğru kabul etmek, iti...
Bir tarafta hüzün, ah
Bir tarafta umut, heyecan
Terazinin iki kolu nöbette
Hangi taraf ağır basacak diye
Bir taraf yaralı bir ceylan
Diğer taraf güçlü b...
daha dün doğmuşuz sanki;
aklımızda kalan çiçeklerin rengi
dünyayı çözmeye çalışıyoruz neylersin.
dün bir, bugün iki.
daha dün başlamışız okula sanki;
gü...
bir şiirin yorgun iki dizesinde karşılaşırız
farklı şehirlerde, aynı köşebaşında
mektupları yakar, hasretle demleriz;
yine, aynı sevdanın hududunda...
bi...
Bilir misin bir damla suyu
Çiçek açtırır mezarda bile
Güzel görünür o kimsesizler evi
Tek başına, yalnız
İçine girmek istersin bazen
Ama köklerin
Salma...
Tanrının bize hiçbir şey borçlu olmadığını düşündükleri için sınırlı sayıdaki seçilmişi lütfun da gereksiz ve Fuzuli olduğuna inanmaktadırlar.
"İyi amelleri...
Aynadan kendimi izliyorum, boş bakışlarla. Sanki bir yola çekiliyorum; yeşillik ama bir kayboluş kadar karanlık. İğrenç bakışlarım üzerimde geziniyor. Baktık...
Kar yağar belki çatımıza
Islanır bastığımız yol
Bir avuç beyazla
Acır mı sanıyorsun Güneş
O güzelliği yok etmeye
Bir ışıltıda siler her şeyi
Seni, beni...
Bugün rüyamda çok garip bir şey gördüm. Hayalimdeki konservatuvar sınavına girmişim. Böyle içeri girince fiyakalı bir heykeller, resimler falan görmedim açık...
Geçmişimin izleri var her beyaz sayfamda
Kimdi geçmişimi kirleten?
Sözlerim ufukta kaybolmuş
Vaktimi öldürüyorum vakitsiz yaşarcasına
Azrail ile karşıla...
Aynı şehirdeyiz bu gece
Aynı gökyüzünde
Aynı yıldızlara bakıyoruz
Aynı semtte dolaşıp
Aynı sokakta rast gelmeden
Aynı şarkıyı söylüyoruz
Birbirimizden ...
bugün oldu hala yoksun
dün olalı çok oldu yine yoksun
kuşlar mı geciktirdi seni?
yoksa erken doğan güneş mi?
yarına az kaldı burda olacak mısın?
güneş d...
Hangi tarafımın mahcubiyetini sana anlatsam bir ötekinin mahzun kalışıdır beni bu suskunlukta kılan. Ben kuru zeminde kaygan adımlarımdan sakınmaya çalışırke...
Bir mezarlığın sükunetine sadık kalıyorum
Önümde uçsuz bucaksız bir uçurum
Arkamda karanlığa gizlenen bir yol var
Ben nerde olmalıyım şimdi?
Bir çocuğu...
Neydi beni fütursuzca alaşağı eden
Zemheri ruhumun doruklarına çıkaran
Duygularımla yoğrulmuş vücuduma ansızın zarar veren
Karanlığa bezenmiş ihtiyatlı...
Bazen diyorum çekip gitsem buralardan
İnsanın olmadığı,
Kavgaların, hırsların olmadığı
Sadece huzur ve ben
Birlikte
Uçsuz bucaksız maviliklere doğru...
Dedem Ece yetmişini gördü, babam Küçük elli beşinde göçtü
Kader bana ise ölüm ağını geçen sene, tam da bu zamanlar ördü
Bin yıllık acılar çektim, gökyüzümü...
Demirin canı yanmıyor muydu dövülürken demirci tarafından? İçten içe o da çığlık atmıyor muydu?
O da ağlıyor mudur onu döven demirciye derdini anlatırken?
...
Hepimizin varoluşundan bu yana insanoğlunda hep bir arayış,hep bir cevap bulma isteği oluşmuştur.Hepimiz zaman zaman ben kimim? Nereden geldim? Neye mensubum...
Katettiğimiz yolları
şimdi acı
içinde dönüyorum.
Zuhur eden
ne varsa
düzeltiyorum.
Gözlerim, şimdi
mahşer ateşinde
kalma mücadelesinde....
Bir rüzgar savruldu bizi.
Geçtik farklı köşeye.
Bu iç sesimiz konuşsa,
Hep haklı çıkıyor.
Onun sesini özlersin.
Yürüyüşünü,
Masum hallerini.
Kısacası ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok