Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Hayatımda şu sıra büyük ve sessiz yıkımlar oluyor, hissediyorum ki kimisi sadece hissetmekten daha fazlası; görülebilenler. Bundan bir beş, altı dakika önces...
Ağaca bakıyorum ve yaşamımın korkunçluğunu görüyorum
Rasyonel oluşumla yaratıcılığıma yaptıklarıma,
İçtiğim ilaçlara ve etken unsurlara kızıyorum
Ama mut...
Bisküviyi çaya bandırmam ile yere düşme hızını hesapladığım o saliseler, seni düşünme hızım ile eşdeğer.
Güneşin de her gün doğma meselesinde rehavete kapıldığını düşünüyorum,
Bana yeni gelmeyen sabah güneşe de yeni gelmiyor olmalı,
Bugün de bu turu atmayayım ...
Kırgınım biraz. Ve öfkeli. Yerim var mı bilmiyorum. Herhangi boş bir koltuk mu dolduruyorum? Bu koltukta neden oturuyorum? Bu koltuğun nesini seviyorum? Özel...
Güzel hatırlanmak lazım azizim
Bakarsın pat ölmüşüm şu köşe başında
Ne kalır benden geriye?
Hoş bir tebessümden başka...
İnsanlardaki nefret, ırkçılık öyle bir büyümüş ki daha dünyadaki varlığını anlayamadan hedef haline gelen çocukların, bebeklerin hakkını bile arayamıyorlar ö...
Sevgiydi bu boşluk, yalandı bu boşluk, ihanetti bu boşluk, bu... Bu boşluk bir hiçlikti. Bu boşluk boş umutlardı... Hayat'tı.
Kendimi ne zamandır bu boşlukl...
kimseler beklemez iken gel...
Bir güvercin ürkekliginde yaşarken kanatlarından vurulanların ağıdı bu...
Çaresizliğin değil
inanmanın yüzümde oturmuş çi...
Herkes ölümün soğuk yüzünden bahsedip durur. Gerçekten ölümüm yüzü soğuk mu? Yada ölümün soğuk bir yüzümü var. İnsanoğlu asırlardır ölümü anlamlandırmak iste...
ben hiçbir hayalin gercek oldugunu görmedim.
hayaller sadece birer avutucu değil mi
tüm bu yazarlar, şairler
hep kandırdı di mi bizi
umut dediler
hayal ...
Düşünceler bana işkence çektirirken bile gözümün önünde halüsinasyonun var! Beynime vurulan her darbe sevgime haz aldırırken gözümün önündesin...Gelmeyen bir...
Bir yağmur damlasının omzuna binip seyahat etsek koca küreyi. Bilmediğimiz diyarların sularına düşsek, karışsak ağaçların arasından toprağa. İlerlesek ilerle...
bugünlerde çok farklıyım
buyum aslında olmam gereken de bu
bir sabah uyanmışım ve en sevdiğim şeyleri yapmaya başlıyorum
şarkımı açıyorum usul usul çala...
Ben nasıl biriyim?
Ne severim?
Ne düşünürüm?
Neleri asla yapmam?
Nelerden vazgeçemem?
Ben nasıl bir şeyim?
Ne olarak anılırım?
Neyin yerine konarım?
...
bugün yağmura gün boyu derste olduktan sonra yakalandım. önceden ıslanmayı severdim, gözlüklerimi çıkarıp, kulaklığımı takıp müzik dinleyerek yürürdüm... şim...
Yeni bir hayata başlamanın verdiği o müthiş heyecan içerisinde kalbim. Bilinmezliklere açılan esrarlı kapıların ardında sevinç çığlıkları atıyor sessiz sedas...
Uçaktayım. Tek başıma İstanbul’a tutunup, havalimanını nasıl bulduğumu hatırlamıyorum. Bavulumu sürüklerken yardım eden insanlar oldu, bir kaç kişi adımı sor...
Evet aynen böyle başladı hikaye yani sen dedenin dedesinin adını unuttuğun gün...
Kimse kimsede kalmamaya, susmaya ve herşey normalmiş gibi saymaya başlad...
Kenarda köşede acı içinde kimsenin umrunda olmadan yalnız şekilde bu hayattan gitmek. Ölünce bile konuşulmamak. Yalnızlık. Ölünce bile yaranamamak. Ondan ala...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok