Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
İpek saçlı, al yanaklı, ay dudaklı,
Yepyeni tazecik bir Cumhuriyetmiş gibi,
Kıvranıyor, dört dönüyor tohum
Bundandır toprağın bütün sancısı
Ekimin 28 ind...
Ağustos başında bir akşam üstü
Düştü toprağa tohum
Alnından düşer gibi
Torna tezgahında bir ustanın
Kendi mezarını kazan
On altısında bir madenci çocuğu...
gece gelmese üstüme bu kadar
neye yarar oyuncak tanrısına inanmak
çocuk kalmak varken sonsuz göğün altında
koştum
düştüm
koştum
...
Yazıyorsun;
Kaleminin başından aşağı serin sular döküyor hayat.
Kelimelerin şeffaflığına eriyor için.
Biliyorsun, asla silinmeyecek akıttığın mürekkebin.
...
Yalın halden kurtulan düşlerde verilen bir savaştı bu..
Ayılmak yıllar sürdü...
Örtülen gerçeklerle haksızlığa bulanmış sevgisizlikler
Hepsi de kült bir r...
Gönlündeydi eşsiz güneşin özü
Sen sandın ki bu yüreğinin közü
Gün boyu huzura yeter tek bir sözü
Söyle bana kaç renkte sıcaklığın var
Gözlerin ayna sandı...
Hani çilingir sofrası kurmuşlardı ya
Sahildeki duvar dibine,
Ben de özenmiştim onlara,
Hatta oturacaktım masalarına...
Bugün yine oralardaydım sensiz.
...
salyangozun başına yıktım evini
çıtırtıyla kırdım,
fark etmedim
Bugün oldu bu,
yalnızlıktandı.
içimin kulbu kırdı onu,
onunla aynı dünyaya yetmedim...
Cehalet kokuyor rabbim buram buram cehalet.
Şu kullarına sen ver hidayet.
Aklı selim ile düşünüp taşınmayı nasip et.
Sen veresin kullarına selamet.
Doğru...
Gözlerim kapıda belki gelirsin
Belki yorgunluğuma bir eski koltuk getirirsin
Üstünde yılların sararmış hatırası
Otururuz ikimiz
Benim yorgun dik başım...
Yavaş ol kaygan bir zemindeyim
Acıma değip geçme
Az da olsa alış
O senin en büyük hediyendir
Bitmez bir yolda iz sürerdim
Ama bu biraz da yolun sonuna...
Gördün mü bak
Yıkıldı işte bu sırça köşk
Akıyor çıkmaz bir sokakta kıpkızıl kan
Süzülerek ağır ağır kırık taşların arasından
Boğuluyor kan gölünde çırpı...
Kendini de sevse,
Bir ağacı yahut bir kediyi,
Kadını, denizi, kuşu
Her neyi seviyorsa
Yeteri ve ederi kadar sevmeli insan
Durması gereken yerde de d...
Bir bileyi taşı ellerinde
Ağızlarında öfkenin durmaksızın akan salyası
Okşamıyor kimse kimsenin başını
Herkes kendi kör bıçağıyla
Kesmekle meşgul kendi ...
Ne bugün ne yarın
Aklimda kalan bir dün var
Giden gitmiştir diyemiyor insan
Kalanlarda bizim değil
Tüm sevgimi gidenlere adadım
Kalanlara ise hiçlik
İnce bir yağmurun içinden geçiyorum
Ne sırılsıklam ıslanıyorum iliklerime kadar
Ne de tedirginim illegal bir ölümden
Bakıyorum da herkes, kendi günahının ...
Bak şu karanlık kente, görüyor musun?
Herkes bir sevişme cinayetinde çığlık çığlığa
Benimse önümde iki kablo var, biri doğum kırmızı biri ölüm gibi siyah
...
Sarılarla sarsalar ahvalimi,
Bir ölüm gelse alsa beni.
Ne anam,
Ne babam,
Sormazlar halimi.
Kırmızılarla bezeseler bedenimi,
Ne bir dost eli,
Ne de b...
mis kokulu bir rüyadan uyansam
ve gözlerimi açtığım anda dikilse
yer yüzünde bulunan tüm gözler üzerime
kaderimin bir parçasının bu yaşam olup olmadığı ...
Uykuluyum,fazlasıyla yorgunum.
Bu denli bir yaşam çok geliyor,
Ve artık tahammülü yok vücudumun.
Her tekmesinde yıkılıp düşen yine ben oldum.
İstedim dir...
Geceleri kasvetle üzerimi örtendi,
Gündüzleri beni ısıtan güneş.
Bir şarkı mırıldanır dudakları sorar
Rüzgar mısın, aşk mısın?
Ben bendim ismim yoktu sad...
..
Bu kadar mı özledin
iki saat olmadı
daha
ellerin
ellerimden gideli.
”özlemediğim gün
konuş
hatırlat bana
bak bugün beni
özlemedin de”
Bak işt...
Saat yine geceye doğru süzülüyor, attım kendimi dışarı aklımdakileri bıraktım evin en derin köşesine. Yürüyorum karanlığın hırçın kalbine. Yağmurun usul usul...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok