Bu belki artık bir isyandır kendime bilemem
Mesela sineklerin tanrısı ve benim tanrım nasıl bir olabilir ikilemleri taksim ediyor benliğime
Sanırım kafayı ...
Biriktirdiğin şeylerle isim buluyorsun
Bizim orda
Buğdayla arpayı ayırt edemeden
Ekmeği tanıyorsun
Koltuk altında güneş dalı bir ustura
Damarda biriken ...
Bir kelime bırakıyorsunuz şiir
Yalnızlıktan artakalana yazıyorum
Bir derin hasret
Benden alıp götürdüklerin
Bir derin kederdir bana
Sonu gelmez o senfon...
ne bileyim ya, hayat garip aslında. saçmasapan bugün varız yarın yokuz tarzı cümleler kurmak istemiyorum aslında. şu an cidden mutsuzum, anlatabiliyor muyum?...
hastaneler duruyor virane gönlümde,
her odasında ayrı ayrı taşıyor çığlıklar,
kimisi ailesini kaybetmiş,
kimisi kendi seslerini bastırıyor,
ve ufacık dam...
Hatırlıyorum hâlâ.
Haziranın öksüz mavisi bulamıştı şehri
Uzatmaları oynuyordu bahar
Biz çözememiştik daha oyunu.
Tanımıyorduk hâlâ kendimizi,
Kuytulard...
Ah! Bu denli ızdırabın nerde çıkışı?
Tükeniyorum süveydalarımda.
Bir parça karamsarlığımdan,
üflüyorum sana.
Ne güzel ki,
ikimizde sızlanıyoruz,
bu taş...
Evler,
Kimi zaman notre dam karartısı sırtımızda
Kimi zaman Tiflis misali bir modernizm karmaşası
Sus kızım, yapma oğlum gulyabanisi
Boş dolapların tok ...
Hiç olmamıştı bir sesin sonunda
Birkaç tutam acınası adam sesi
Şairin ve kadının yaşamı tuttuğu yerden
Hayır, bu bir öz kıyımın tezahüre
Hep aynı ell...
Bahçenin girişine
El kadar çınar ektim
Lodusu poyrazı yiyince
Büyüdü hemencecik, sevindim.
Sonra, beter yaralar derinleşti
Derinleşti
Derinleşti...
De...
Sabahın çiyi
Çoğulcu bir uyanışta...
Topluyorum incitmeden
avcuma.
Ansızın,
Hiddetiyle rüzgar
Dökerek saksıları
Uyandırıyor bir bebeği...
Bu yıkım
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok