Uykum koğuş uykusu gibi savunmasız
Her yanımda yeni boyanmış sonbahar yaprakları
Renkler silikleştikçe tazeleniyor
Tazelendikçe katmanlaşıyor sahteliğimiz...
Siz kurumuş güllerin hüznüne bulaşmamış
Damarları büzüşmemiş, nefesleri sakin
Beyaz duvarların önünde
Daha kötüsünden korkarak beklememiş
Tarlaların çat...
Adım gibi uzanıyor bir çentikli çizgi önümde
En önde giden, en dik duran ben oldum mu hiç?
Yürüdükçe kesiliyor ayaklarım
Ne yana dönsem yüz çevirmiş olu...
Bugün tam üç kere elimi yaktım ve seni suçladım
Halime önce acıdım sonra aldırmadım
Saksıdaki çiçekleri hiç aksatmadan sulamıştım
Yine de kurumuşlar
...
Beni beşiğime düşürse korkulu rüyalarım, uçuruma değil de
Bir pamuk şeker tutuştursalar elime ve kızmasa kimse
Acılarımı güneşte kurutsam
Biberleri olsal...
Ben ellerimi yıkarken şafak vakti avluların sessizliği indi avuçlarıma
Uykulu ve soğuk yemiş yüzümü hatırladım
Kimsem yokmuş gibi bakmış olabilirim sana
Ö...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok