gözlerinin altındaki
o yaşının fazlası çöküntüyü
parıltılı iki yuvanın
ardındaki sabahsızlığı
öfkeni
dünyayı birbirine katma isteğini
ikiyüzlü düzene n...
Karşısında dokuz beden; dokuzu da örtülü. Dokuz örtünün dokuzu da soluk, dokuzu da ayrı renk. Toz pembe ama soluk, gök mavisi ama soluk.
Baştaki bedene yakl...
"Geldin mi? Burada mısın?"
"Geliyorum. Kimim ben?"
"Bilmiyorum. Geldin mi? Burada mısın?"
Anahtar deliğinden gözetliyorum onu. Kendi kendine konuşurken, ...
Yeşer ve serpil biricik avuntum
Dayat bana ne saklamışsan içinde
Sen değil miydin beni seher vakti
Cüzzamlı perdelerden koparan
Yolunu gözlediğim dönme d...
Koşuyorum.
Salınmış saçlarımın, köklerini unutarak "özgürlük" zannettikleri savruluşlarına kendimi bildiğimden acıyarak, oksijenin sanki deldikçe daha da de...
Ölüleri görüyor, kapattığında gözlerini-
Sekizinde bir çocuk.
Sarı saçları, dalga dalga.
Bir yaramazlıkla şahit olduğu tanımsız bin ceset.
Binine de sar...
bazı sırlar vardır
unutmuştur veren dahi
sen hatırlamamak için kemiklerinden çatlarsın
içinin taşlarına yuva yapmaya kararlı bir karınca
yürür, durur
yü...
Tövbe
Acıyor canım yaşamaktan
Görmüyor gözüm gündüz güzellerini
Duymuyorum feryatmış figanmış
Uyanamıyorum.
Yürüyorum evvelin yollarında
İstanbul bu İs...
Sabahı olmayan cümleler kurdum
Dilimi gömdüm kelimelerle birlikte
Dualar, gökteki kayalıkları döven hırçın sulardı
Taziye evini yaksam da dumana karışmıyo...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok